23
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
4541
Okunma

Kendini bulmuştu birden
Kahır yüklü zaman tünelinden geçerken
En hain gurbetin
Ellerine düşmüştü onu severken
Başkası peydah olmuştu etrafın da
İlk aşkının son faslını yaşarken…
Zehirli anılarla sıvanırmış meğer
Nereye gidersen git zamanın duvarları yeniden
Üstelik sen anılardan kaçıp kurtuldum derken
Ayrılık hasreti de gelirmiş senin peşinden…
Sancısı sıçrarmış bir zaman sonra da
Tanrısız gurbetin yangın kokulu akşamlarına
Sen kaçtım sanıp daha da yaklaşırmışsın inadına
Anlaşılması çok zor olan bir durummuş buysa
Tüm sevda çekenlerin dünyasında…
Gurbetin gözün de kara rengindedir dünya
Fiske kadar bir lafla
Kendini sanırsın ki bir mezar da !
İnsanın yüreğinin en yaralı tarafına
Fark edilmeden bile dokunulsa
İnfilak ediverirmiş onun ruhu bir anda !...
Öyle koyarmış ki
Sen dipsiz bir gurbete çıkmışsan bir de ya
Duramaz olurmuş kan hani
Damar da yani
O fışkırdı fışkıracak gibi…
Sevdiğinden ayrılan bir insan
Daha baştan geçirmişse boğazına ayrılığın sicimini
Ondan sonra bartık bütün çareler pamuk ipliği
Öylesine kalleşliklerle doludur işte ne yapabilirsin ki,
Gurbetinin kişiliği…
Bir bir kurşun olurken içinde ki sevdalı duygular
Hüzün olanca hamlesiyle içine yığınak yapar
Ayrılığın tetiğine dokunur dokunmaz ruhun patlar
Morarmış olur tüm eski pembe yarınlar !
Biri gelir biri gider vefasızlıklar
Her geçen gün içinde yeni yaralar kanar
Ve sıladan yüreğine nice köz’ler uzatırlar…
Yitik bir aşktan göçerken gurbetine dumanlar
Anılardan kaçtığın yere dahi kıvılcımlar sıçrar
Sıfırın binlerce derece altında soğuklar başlar
Ruhun donacak yerde,
İnadına alev alev daha da yanar !...
Sıladan fırlatılan ateş düştüğün gurbete dek fırlar !...
Yeni yıllarla tanışır eski nankör yıllar
Nikah tazeler akşamları seninle kötürüm anılar
Tanrısız gurbetin hüznü yüreğini lime lime yağmalar !
Dolaşırsın meyhane meyhane çaresiz kalınca
Bağışlarsın gençliğini “Dert alan” adlı ucuz bir şaraba
Kapatırsın kendini iyiden kapkara bir içki dünyasına
Ya da,
Sılandan gelen bir dedi kodunun kirli sofrasına…
Sen ki artık gizli gizli içersin
Gurbetin kahpe kokulu gecelerine iyice sinersin
Ve sine sine falanca kentli,
Falanca isimli, falanca hanımefendinin evine gidersin
Namı değer bir ”küçük ev" adresin de sabahı beklersin
Ne ki; kendin için tek teselli mekanı orası dersin
Yani kendini kiralık sevgilere sığdırmak istersin...
Ben’den sonra orada “herkes” başlar;
Tanrısız gurbetin kuşu olmaktır görünür de ki tek suç
Üç iş arkadaşı o bataklık “küçük ev” de aynı gece
Ve ayrı ayrı amaçlarla aynı kadınsal eğlence
Esirdi o ise,
Kendi ruhsal nedenlerinin elinde bir kere,
Sevgisiz yalnızlığın namussuz ellerin de
Satacaktı dünyanın anasını güya bu kiralık sevgi gecesinde…
Üçe bölüneceklerdi ayrı ayrı odalarda
Doğal olarak ayrı ayrı kadınlarla
Ayrı ayrı üç mosmor kesilmiş karanlıklar da
Ayrı dünyalar yaratacaktı herkes kendi adına
Bu "kiralık hayatların" kangrenleşmiş sevgi odaların da !...
Çekilinmişti artık "kiralık" odalara
Herkes bekliyordu kendi kadınını kendi odasın da
Yürek içine zorla sığan acıları
Kapadılar dışarıya sonraları da
Kilitlediler kendilerini nihayet kiralık odalara…
Geliyordu onun kiralık kadını
Yaklaştı, yaklaştı, iyice yaklaştı kadın ona
Deprem olmuş gibi sallanmaya başladı ortalık birden adeta !
Kan kusmaya başladı bizim gurbetçi sanki
Sanki her canlı organı kan kusuyordu sağına, soluna !!!...
Gurbetçi adam avaz avaz odasın da bağırıyordu;
"Hayır !..Hayır !...Hayır !...” ve devam ediyordu,
“Ama ben, ben, ben ne çok paramparça !!!
Savruluyorum dört bir tarafa ! “ diye soluyarak konuşuyordu
Meğerse ne görmüş sevda gurbetçisi karşısın da
Değilmiymiş o yatan kadın kendi yatağında
Bir zamanlar ölümüne sevdiği biricik "Papatya”…
Adeta nutku tutuldu bir an !
Ölüp ölüp diriliyordu sanki durmadan !!!..
Kendi canına eş değer bilirdi sevdiği kızı bir zaman
Baktı ki yatağın da ki kiralık kadın
İlk aşkı ŞÜKRAN !!!...
Kendi şiparişi olan
Meğerse işte o ŞÜKRAN !
Yani şu an
Soluğu soluğunu dokunacak olan
Değil bir zamanlar öpmeye,
Koklamaya bile kıyamadığı ŞÜKRAN !...
*
Üstelik şu an ki gurbetinin tek nedeni de onun aşkından
Böyle daha mutlu mu soracaktı ona
Gurbetçi adam ama,
YÜREK PARÇALARINI BİR TOPLASA !!!!......
İsmail Hakkı Gürcanok…
15/08/2005
ŞİLE/AĞVA
İSTANBUL
5.0
100% (29)