27
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2256
Okunma
“neden adı gece yarısıdır saat yirmidörtlerin.
birinin tam bitişi ve hemen yerini alması bir yenisinin
neden adı gece yarısıdır bitişlerin ve başlangıçların.”
içimizde en güzel çiçeği toplayan senin ellerindi
yüreğinde bahardan başka hiçbir mevsim açmazdı.
hep tazeydi tomurcukların çiy damlalarıyla beslenirdi
sadece sabahları biraz serin olurdun.
o kadar kusurda sana altın yaldızlı bir cepken gibi yakışırdı.
oysa ben hep geceydim ve giderek uzuyordu boyum.
doğduğum kaynaklardan yola çıkıp, denizlerime ulaşıyordum.
…
“neden adı gece yarısıdır saat yirmidörtlerin.
kırılmış mikronlar ölçemezken ara boşluğunu iki zil sesinin
yoksa bir diğer adı da bu mudur ölümlerin.”
barok ayinler gibi gölgesiz yürürsün merdivenlerde
bir tüy sanki kopmuş kanatlardan sessizliğin bütün dillerinde
yerinde duruyor hala bak, toplamadığın son çiçek
şimdi ölüm adlı bir başka mevsim büyürken soğuk kucağında
boşver, canın yazmak istemiyorsa, sende yazma.
uzayan boyumla üst üste koyardım bütün boylamları
adını değiştirmek yada silebilmek için ölümün diğer adlarını.
CEVAT ÇEŞTEPE