bir hikayem var.
bir vadinin hikayesi...
bir vadidir bu, zamanı yok,
sonsuzlukta başlamış, sonsuzlukta yok olacak.
bir vadidir bu, gideni yok.
sisli bir vadidir, hayal vadisi;
geçsen de geçmemişsin gibi,
geçmediğinde geçilemez gibi...
aklını başından alır
gözleri örten bir duman
dolanır etrafında salına salına.
toza dumana karışır ayak izlerin,
geçsen de geçmemişsin gibi.
uzağında olmak istersin,
bilirsin; her şey hayalken güzel.
düşünürsün gitmeyi...
vadiye koşmayı istersin
ve durursun aniden;
adım atarsan, düşecekmişsin gibi gelir,
göremezsin.
bilirsin, sisli bir vadidir hayal vadisi.
dağın üstünden bakarsın ona,
dümdüzdür ve engelsizdir,
oysa sen en büyük engellerde...
o orada ve dingin...
yine de durursun, gidemezsin, istemezsin.
fırsatlar gelir, geçmelerine yakın izlersin vadiyi.
gidemezsin; her şey hayalken güzeldir.
aklını başından alır
alçaklığı ve pürüzsüz toprağı,
oysa bilirsin;
adım atsan da toza dumana karışır izler,
bilirsin, gözlerine kaçacak tozları
hesap edersin, beklersin...
birisi kolundan yakalar üç yol ağzında
bağırır kulağına eğilip,
ses yankılanır kalbinde öyle güçlüdür,
öyle güçlüdür işte!
cümleler acıtır kalbini;
sisli bir hayaldir bu vadi!
bir kere içine girdin mi çıkamazsın
boğulursun!
tozlar ağzında, tozlar boğazında...
tökezlersin, göremezsin basacağın yeri!
hayal vadisi, hayatın sahnesi
hayal vadisi, kalbin loş sesi
vadidir hayal, sisli tozlu bir vadi...
en bilindik hikayesidir insanoğlunun.
lakin anonim...
ne giden birisini gördüm,
ne oradan dönen.
yalnızca bildim, duydum da yazdım.
sisli bir vadidin hikayesidir bu,
üç yol ağzında öğrendiğim.
Hayal vadisi,
Birisi kolundan yakalar üç yol ağızında
Bağırır kulağına eğilip...
kolum sızlar, kalbime ayıp olmasın,
bastırır acısını bazen
üç yol ağzında...
sisler içinde ölmek midir güzel olan,
dağların zirvesine döküle saçıla fırlatmak mıdır bedeni?
ne fark ederki,
hepsi bir hayal vadisi.