12
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
2278
Okunma

kalbinde okyanus taşıyan bir kadındı benim annem
ve ben O’nun gözlerinden
okyanuslar içen küçücük kızıyım halâ…
yorgun ayaklarıma baktım önce
ve sonra kentin yorgunluğuna
sırtımı yaslayacak yorgun bir adam
bulurum belki umuduyla
yorgun yorgun süzdüm gözlerimi sonra bir süre
her şey kendini kaybedebilir!
hayaller
gerçekler
ve hatta şiirler!
ve her şey kendini bulabilir yeniden
bir ipin üstünde dansederken aheste
ya düşersin o ipten
ya da yürürsün hayallerine şiir gibi
gerçek adımlarınla
bir adam
yüreğinde dört kadının imzasını taşıyor
yürek değil mübarek!
mansiyon ödüllü pansiyon!
“ve kadınlar
bizim kadınlarımız
korkunç ve mübarek elleriyle”
diyordu usta!
şimdi ellerimle yarattığım
o korkunçluğu
yine ellerimin mübarekliğiyle yıkıyorum usulca
canımın tortusunu avuçluyorum dünümden
ki bugünümde
kucaklayabilmek için tüm çocukları
yine ve yeniden…
bir kedinin tüylerini arıyor ellerim
bu dilsiz halimle belki de
en çok bir kediye anlatabilirim çünkü
içimdeki sevgiyi
dokunmak kaygısız ve korkusuz
bugünsüz ve yarınsız
sadece hissetmenin o müthiş doruğunda
aşkla, umutla…
bir kadının kalbine okyanus taşıyan küçük kızıydım
ve annem
gözlerimden okyanuslar içiyor halâ rüyalarımda!
12:30/25.12.2014/Sev_tap