Ahmet bin E.Havari,nakleder bir hikaye,
Çölde giderken bir gün,yolum düştü bir köye,
Koştururlar deveyi,herkes meşgul işinde,
Çekilmişti bir Arap,zikir tesbih elinde.




Selam verince aldı,biraz konuştuk onla,
Dediler-Zikir güzel,şaşarım insanlara,
Halkın peşinde ölüm,tehlike çok yakında,
Boşa geçer günleri,ölüm hemen arkanda.




Sordum nedir tehlike,musibet gelir nerden,
Dedi -Musibet günah,ölümde gelir birden,
Ağladılar durmadan,beraberce ağlaştık,
Halimiz ne olacak,diye duaya vardık.




Dedim- Ne yaparsınız,bu ıssızca vadide,
Sakın yalnızım sanma,beraberim Rabbimle,
Var mı benden isteğin,dedim hemen orada,
Derdim benim kalbimde,tabib ne yapsın bana.




Tabibim dedi Allah,kalbimin derdi günah,
Kurtuldu razı olan,kabirde derim eyvah,
Yolcu bütün insanlar,doğduğu günden beri,
Ahiret son duraktır,cennet cehennem yeri.




Hazır değil azığım,günahım çoktur benim,
Tesbihim subhanallah,Rabbimden yiyeceğim,
Dedim- Yalnızsın burda,korku yok mudur sende,
İnsan nasıl korkar ki,Yaradanın mülkünde.




Açtılar ellerini, durmadan dua etti,
Umarak rızasını,göz yaşını sel etti,
Dua edip yürürken,yetiştim arkasından,
Takip ettim bir süre,ayırdı beni yoldan.




Rahmeti bol Allahın,hayırlar gelsin sana,
Seninle ayrılalım,herkes kendi yoluna,
Uzaklaştılar benden,baka kaldım ardından,
Uzaklara gittiler,yıllar geçti aradan.

22.12.2014//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN

.....................................


I AM NOW A PASSENGER TO THE HERE ....


Ahmet bin E. Havari, narrates a story,
One day while I was driving in the desert, my way fell into a village,
They run the camel, everyone is busy,
An Arab was drawn, dhikr in his hand.

He took it when he said hi, we talked to him for a while,
They said-The dhikr is good, I am surprised people,
Death in pursuit of the people, danger is soon,
Your wasted days, death is right behind you.

I asked what danger, where does misfortune come from,
He said - Misfortune is sin, it comes suddenly in death,
They cried constantly, we cried together,
We prayed what will happen to us?

I said- What do you do, in this desolate valley,
Do not think that I am alone, I am together with my Lord,
Do you have any request from me? I said right there.
I was in my heart, what should the doctor do to me.

My doctor said, God, my heart’s concern is sin,
The one who is consent is saved, I say alas in the grave,
All the people who are traveling, since the day he was born,
The hereafter is the last stop, heaven and hell.

My dear is not ready, my sin is many,
Rosary subhanallah, I will eat from my Lord,
I said- You are alone here, aren’t you afraid?
How can man be afraid in the possession of the Creator.

They opened their hands, prayed non-stop,
Umarak’s consent flooded her tears,
While I was praying and walking, I caught up behind him,
I followed for a while, it took me off the road.

God of mercy, may goodness come to you,
Let’s part with you, everybody their way,
They walked away from me, I was stuck afterwards,
They went away, years passed.

22.12.2014 // KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN