10
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1538
Okunma

alo...
alo yine ben.
biliyorum sıkıyor yüreğini aramalarım
bende sıkılıyorum ararken inan
ellerim titriyor telefon numaranı tuşlarken
o bildik sesini duymak
yine içimdeki ipek kozasının soyunmasını
ve kelebeklerin can bulmasını sağlıyor.
’bir can’ olmak ne demek bilir misin sen?
yeniden doğmak bu hayat karmaşasına
su gibi
ekmek gibi
her solukta ihtiyaç duymak t/adına.
alo
lütfen her zamanki gibi kapatma.
benim gibi ağlamazsın bilirim
gözlerin acıyı saklar erkeksi gülüşlerine
ama
ama bir zamanlar sen de sevmiştin beni
bir kez sesimi duymak için ne çok yanmıştı içerin
işte öyle anlardan birindeyim şu an
yangınımı ne su ne köpük söndüremez
içerimde diktiğimiz sevda fidanları bu kadar tazeyken
hemen ölmüyor her boranda
sağlam kökleriyle tutunuyor yüreğime
sökülmüyor.
dön demek için aramıyorum
dönme...
sadece
alışkanlıklarım var sana dair
hep bu saatlerde beni aramaların
ve benim koşarak
ayağımı bazen heyecandan kapı eşiklerine vursamda
zıplayarak o telefonu açışlarım var
ve mutlulukla gülüşlerim.
sus...
içinden ’yeter’ dediğini duyabiliyorum
ama bu akşam
sus lütfen
yeter lafı yüreğinin kenarından dahi geçmesin.
bak şu an üstümde kızdığın kısa eteğim var
başka nazar değince
alnımdan terler boşalıyor kıskançlıktan derdin
bir bardayım
bütün gözler üzerimde
hadi gel de sustur bu bakışları
tut kolumdan
hatta saçımdan sürükle
’benimsin ulan’ de son kez.
alo
orada mısın?
bu son arayışım seni
nefesini içime son çekişim
sildim hafızamdan numaranı
bütün resimleri yırttım
hatta bana aşkla bakan
bakmaya kıyamam dediğim
üstünde siyah deri çeketli resim
hani ben de kırmızı kazağımla objektife gülümsemiştim mutlulukla
onu bile parça parça ettim ağlayarak.
alo
kapat artık elin yorulmuştur
saatlerce konuştuğumuz o günlerin hatrına say
gidiyorum ben
senin olduğun şehir boğuyor beni
aynı göğün altında olmak yetecek bana bundan sonra
sen ay’sın
bense yanında ki çoban yıldızı
onlarda hiç bir araya gelemiyorlar nasılsa.
alo... aloo...
bu kadar
artık kapatabilirsin sesimi.
Ayvazım DENİZ