Sen bilir misin?
Bedenler giyinikken
Ruhların çıplak nasıl üşüdüğünü

Sen bilir misin,?
Yutarken lokmaları
Aç midelerin nasıl kıvrandığını?

Sen bilir misin?
Baktıklarını gördükçe sen
Hep gönlü kör kalacağını âlemde

Sen bilir misin?
Sadece kulak verdiklerin
Duymak istediklerindi, sağırdın belki de

Sen bilir misin?
Ellerinin zenci kimsesizliğini
Sarı bir kavmin neden yitip gittiğini

Sen bilir misin ?
Çıplak ayaklarla ayaz sokaklarda koşmayı
Bir Çingene çocuğunu salya sümük öptün mü hiç?

Sen bilir misin?
Tabiatın güzelliklerinin senin olmayıp da
Sende doğanın bir parçası olduğunu

Sen hiçbir şey bilmezsin

Çünkü Sen
Sağırsın
Dilsizsin
Körsün
Ve aymazsın
Sen hiç aç kalmadın ki
Senin hiç canın yanmadı ki
Repoda ki paranın
Garajda ki antikanın
Ve yatağında ki kadının
Bile mutluluk hesabını yapamadın
Senin mutluluk kristalin vardı
Birde yalancı aynaların
Kırmızı ışıkta bu yüzden hiç durmazdın
Arkana hiç bakmazdın
Vurup kaçtıklarını
Aç bıraktıkların
Ölüme yolladıklarının
Çetelesini hiç tutmadın ki hayatın




Sen bilemezsin elbet
Hiç ana sütü emmedin ki
Hiç kırılan oyuncağın olmadı ki senin
Bu yüzden
Benim gözümde insan bile değilsin
Sen bir ormanda tek başına kalmış canavar
Sanma ki bu dünya sana baki kalır
Kara toprak bekler seni
Makberde ne makam var ne mevki
Anadan üryan çekerler sorguya seni de…