Öyle bir yerdeyim ki, neredeyim ben de bilmiyorum
Yalnızlığın dilinden yalnız kalanlar anlar
Özlemlerin bitmiyor
Hasretin kor alev içimi yakar…

Güneş batıp hava karardığında yalnızlığımla baş başa kalırım
Ten kokun hala yatağımda, uzanırım öylece
Gözlerime uyku girmez tavanda asılı kalır
Gece boyu siluetini görürüm
Kahrederim yalnızlığıma
Tırnaklarımla duvarlara adını yazarım
Öyle bir yerdeyim ki…

Sen geceler boyu uykusuz kalıp
Parçaladın mı yastığını?
Tavana gözlerini dikip
Sabahlara kadar düşündüğün oldu mu?
Günlerce gözlerini dikip yollara
Bekledin mi geleceğini ümit ederek?

Öyle bir yerdeyim ki kaybettim kendimi
Sende kaybolup bekledin mi günlerce, haftalarca
Kim bilir aylar
Belki de yıllar boyu…
Gelmeyip, arayıp sormayıp bir iki kelime olsun yazmayınca
Bir bardak suda fırtınalar koparıp
Ölmek için her çareye başvurarak
Ölmeyi bile beceremedim diye ağladın mı?
Loş odana çekilip
Kahrettin mi en koyusuna yalnızlıkların
Geçmişe ve sevdiğine ait ne varsa
Tek tek hatırladın mı?

Öyle bir yerdeyim ki, kimim kiminleyim bilmiyorum
Bilir misin günden güne erimeyi
Ölümsüz dediğimiz sevda uğruna ölmeyi denedin mi?
Çıkar yol bulmak umuduyla bir teselli aramayı
Issız parklarda, tenha sokaklarda
Ve bütün bir şehir uyurken
Deli divane olup yollara düştün mü?
Öyle bir yerdeyim ki
Sahte sevdalar bedenlerde satılık olurken
Gerçek sevgiler görmezden gelinmiş…

Yalnızlığın dilinden yalnız kalanlar anlar
Gerçekten yalnızlığın acısını bilir misin?
Hançer gibi saplandı mı yüreğine umursanmamak?
Bu kin be nefret neden?
Zehirli çiçekler mi açtı yüreğinde?

Onurunu hiçe sayıp, gururunu çiğneyip
Geçtiği yollarda ayak izlerini eğilip öptün mü?
Çaresiz kaldın mı? Bilir misin çaresizlik nedir?
Göğsünü parçalarcasına yumruklayıp,
Dudaklarını kan oturana kadar ısırdın mı?
Sevdalı başını duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden?
Her gün ölüp ölüp dirildin mi?
Öyle ya nereden bileceksin yalnız kalmayınca…

Öyle bir yerdeyim ki neredeyim ben de bilmiyorum
Tek bildiğim sevgi dolu yüreğim pamuk gibi
Bir o kadar da çok asiyim
Takıntılarım yüzünden fevri davranıp çok çabuk alevleniyorum.
Zırdeliyim diye de ayıplama beni
Bu hale nasıl geldiğimi düşündün mü?
Daha fazla dayanamayıp bir gün kendimi
Sonsuzluğun koynuna atıp seni yüzüstü bırakırsam
Sakın bana darılma
Unutma ki
Böyle sevgi her kadına nasip olmaz
Sen hiç ölümüne sevda gördün mü?

//Öyle bir yerdeyim ki girdaplar içerisinde dönüp duruyorum. Ne dibe çeker ne de bırakır//

Mustafa KARAAHMETOĞLU
27.11.2014