16
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2255
Okunma

Bir ev açtık Yarengüme Bağlar’da
Edepsizler kol gezerken dağlarda…
Şakîlerle hemhal olup sığlarda
Kol kol olup gezenlere yuh dedik.
“Edebiyat Evi” denmiş mekâna
Bağlar semti kavuşmuş hoş imkâna
Edebiyat sayesinde erkâna
Gelsin taze soluk, coşsun ruh dedik.
Söyleyelim doğruları hep bir bir
Bundan hisse alsın cümle ekâbir
Sonumuz nasılsa daracık kabir
Kelâmımız tarihlere mıh dedik.
Davetlere icabet bir sünnetti
Davet yeri yeryüzünde cennetti
Şuarâyı halk kibirli zannetti
Biz kibirin devesine ıh dedik.
Şuarânın sözü nadir ziynetti
Bu mekânda inci mercan kaynattı
Hece hece kalemleri oynattı
Muhabbetin semeresin meh dedik.
Akşam oldu vardık çöktük sofraya
Davaz’ın pidesi benzer afraya
Tahanlılar tahammülsüz tafraya
Hem yedik, hem: “Şekerim var, tuh!” Dedik..
Sonra geçtik kampüsteki salona
Tek tek geldi söz dolana dolana
Dinleyip de hissesini alana
Maksadımız hâsıl oldu hah dedik.
Söyleşiriz bizler nice vakittir
Atalar da der ki vakit nakittir
Hoşa gitmediyse sözler sakıttır
Ayrılık zamanı geldi vah dedik.
Belde reisinden akça pîrinden
Meclis azasından haber derenden
Helâllik diledik cümle yârenden
Yeniden buluşmak nasip, eh dedik..
-muhacir bozkurt-
Mustafa KÜTÜKCÜ
14.06.2014 – DENİZLİ.
sakıt: Düşmüş, hükmü kalmamış, hükümsüz.
5.0
100% (15)