Kıraç dağlarda karların arasından
Gök yüzüne merhaba diyen
Kardelen çiçeği
Kar sularıyla hayat bulan
Lale sümbül nergiz gülleri
Zamansız esen bir sam yeline boyun eğilirmi

Hele ki sen
Binboğanın hoyrat delikanlısı
Bir ufacık fırtınada yelkenler indirilirmi
Sen ki
Çiçeğine dolu vurmuş erik ağacı
Sen ki
Tanesini mihrican çalmış
Yazlık buğday başağı

Namlusundan fırlamış yağlı kurşun fişeği
Bir küçücükk çakır dikeni ayağına battı diye
Yollara küsülürmü
Kurdun boğazına kuzu asılırmı
Kardelenler ölüme mahkum edilirmi

Şairlere destan yazdıran kahraman
Ulu orta sitem savrulurmu
Eğri namluyla hedef vurulmaz
Gez göz arpacık olmadan
menzil görülmez

Sarı kırmızı yeşil mavi dağ çiçeği
Kardan rengini alan ak papatya
Sen yanık yanık türküler söylerken
Sultan sağırsa duyarmı
Altın gümüş brons hiç aliminyuma uyarmı
Zengin parasını bile sayamazken
yoksulun hatrını sayarmı

Özgür yaylaların özgür delikanlısı
senin ılık rüzgârın esmeden
Karlar erirmi
Sölpük sular durulurmu
Binboğanın hoyrat poyrazı esmeden hırçın kara bulutlar dağılırmı
Sen ki Avşarların yağız delikanlısı
Sensiz oba kurulurmu

Doluya kızdın diye dal kırılırmı
Bülbül dikeni var diye güle darılırmı
Elinde bir çıban çıktı diye
Kol kesilirmi

Nafize