20
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
2089
Okunma


ah sevgili daha ne diyeyim
senden rahat, huzur yok
ruhum tuz satar, deli evim
bugün pazar
ve ben sırf senin için
bir kilisede papazım
mesaideyim
ne günlerde şenlik var
ne aylardan saadet
akıl üzeri uyumak kim ben kim
sen piyano tuşlarında saçlarını gezdirirken
ben delirmek üzereyim
kalabalıklar almadıkça saflara
ya adını bilmediğim gösteride pankart tutuyorum Beyazıt’ta
ya Fatih’te hutbedeyim
sana daha ne söyleyeyim
den-denli zamanlar yolluyorum sana
uçursun seni diye
bin üzerine, dolaş, gezin
zar gibi tüller girdi aramıza diyorsun
köprü ayağı gibi kalın
kör mü olayım da görmeyeyim!
tümleçlerle tutuşturduğum cümleler taşıyorsam sana
sessiz harflerin ala yangın kıyâmetiyle yanaşıyorsam yanına
dudaklarından dolduruyorsam hayat mataramı
mevzilenmişsem laf anlamaz günahkâr bir mavzer gibi
kara sevdânın döl yatağına
bil ki bir günahı bölüşür gibi
iftihar ediyorumdur seninle
sesimi gör demiyorum sana
ıslat dudaklarında
ama duy ama hisset
ellerimi tut demiyorum
korkutsun seni istemiyorum sevincim
ama sus diyorsan ısrarla
iğdiş et kes at
boğsun rüzgar sesini, git...
gitmem diyorsam
haddini bilmezce ayak direyip
ateşi bağrında
haykırışı koynunda küller gibi kükreyip
ve sen yaşarım diyorsan bunca felâket üzere
korkma
sökerim kendimi hayat denen çileden
bir celsede
susarsam
bil ki; gitmiyor
intihar ediyorumdur seninle!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (31)