2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1315
Okunma

Bir cefa; esrarlı ve meçhul, ruhsuz ve de mat
Dört nala koşarken, öyle çatlayan bir kırat
Bir resim; siyah ve beyaz, ışığın gölgesi
Vurulan her fırçadan duyulan zikir sesi
Bir namlu; barut kokulu ve serseri kurşun
Ecelim gelmişse amenna, şöyle buyursun
Bir teslimiyet; teselliden vak’adır ve acz
Gelenin sahibi sırrına ermektir mecaz.
Bir tabip; sermayesi anılar, karı hayal
Dermanı kendidir, akan kanı yerden sen al.
Bir hasta; yalnız ve yorgun, terk olunan aman
Merhemi akreple yelkovan ve ah şu zaman.
Bir gün; dünü seni kandırır, yarını beni,
Aldanmaya gönül razı, gerisi mühim mi?
Bir hece ve cümle; yüklemsiz, duygusuz, sonda.
Yazılıydı, "Ayrılık..." ve ahirde üç nokta.
Bir ağaç; dalsız ve yapraksız, yalnızca direnç
Gövdeyi ölüme koruyan ölümcül kireç.
Bir aşk; sebepsiz ve sebep beklemeden yersiz
Yazılmış masal, çizilmiş resim, düşünün siz.
Bir hasret; bilinmez, kederli ve eriyen buz
O, sondan kaçılmaz sonu olmayan bir sonsuz.
Bir vuslat;sensiz ve senden ziyanı habersiz
Bulunan her şeyde senden imza var, isimsiz.
Bir fikir; bulanık ve kirli, duru ve parlak
Elbet çıkılır mı karanlık akşamdan ak?
Ve bir ben, adım da acz; ne yazsam manası az
Sen düşün ki, kelimelerden kaybolsun mecaz.