19
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1492
Okunma

birkaç kuş havalanır göğsümüzden
koparılıp atılmaya çalışılır içimiz
içimiz kalır yalın yalpa sancıyla
özür, suretimizi karartmak olur
bir geçit bulmaya çalışırken
dağbaşında yaralı bırakılmış
kanadı vurulmuş bir kuş
dağ bizi tanır elimizdeki taşlarla
kendi kendimizi vururuz son hıçkırık
çiğnenir ayakaltımızda açmaya çalışan kır çiçekleri
buhar olup yükselemeyiz
yağmak için yeniden
daha güçlü rüzgârlarla
içimizden içeri
açıkta kalır öylece yaralarımız
bir söz boğar sesimizi
iyice kapanır kimliğimiz içine
düğümlenir boğazımızda
çıkmaya hazırlanan ses’ler
ç’alınır
tutuklanır yankılar
çaresiz değilsiniz diyor
ayağıma takılan bir taş
daha kimler kaldırdı kimbilir bu ağır taşları
mağaraya kapatmak isteyenler gömüldü altına
nice kuşların yaraları kabuk bağlayıp da
yükseldi doruklara
nice kartallar uçtu daha
karartılmış ülkelerin üstünden
yere kapanıp kalmadı insan
kendi acısıyla başbaşa
uçmaya niyetlendikçe bir kuş
gözyaşı kalmaz ininde