1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
848
Okunma

öyle sakinimki içimde kayıp çocukların sükuneti var
yok oluşunun korkusundan hiç bir yalnızlık yanıma yaklaşamıyor bu gece
ve bu gece özgürlük yağıyor gökyüzünden sadece senin avuçlarına
gitmelerinin korkusunu içtim gözlerimden kalbimde çapakların kupkuru
grinin tadı var kalbimde adın dilimde kuzey rüzgarı buz gibi
içimde dar ağacına astığın ruhunun urgan gıcırtısı sesin
gözlerin hayatıma söndü ve ben hayata gözlerimi açtım...
Küskün değilim sana, kızgınlığım da geçti, ama kırgınlığım geçer mi bilmiyorum.
Biz yalancı baharlara inanıp açan iki çiçeğiz, papatya mevsimine aldanıp, fallara kanmışız o kadar. Ne kadar kuru ayaz varsa hepsine dayanmış, hafif bir sonbahar rüzgârıyla solmuşuz.
Şimdi faydası olmayan teselliler aldım yüreğime, bir adım sonra nereye gideceğim, onu bile bilmiyorum. Bildiğim tek şey, kelimelere dökemediğim duyguların efendisi olduğun.
"Aşkı tanıdım, yaşadım ve yanıldım... Sen de oradaydın"
5.0
100% (3)