Dipsiz bir kuyu olsaydı gözlerin
Hiç düşünmeden derinliğine düşerdim
Ah, kesmeseydi mecalimi dikenli telleri/M
Göklerine yıldızlardan merdivenler örerdim


Çevirirdim mevsimleri tersine
cür’etim olsaydı girmeye mabedine
Hayallerime bir adım yaklaşabilseydi dizlerim
Arsız bir kardelen olur kapındaki karları kürerdim

Yanızca İkrarımdan dır şu sonsuz sükuta bürünmelerim
Çaresiz bir gururdan ibarettir onca fakir serzenişlerim
Eyvallah edişlerim gidişlerine/
kendi acz’ime teslimiyetimdendir


Oysa;
Sığınmacı bir serçe olurdum ellerine bir kırıntı AŞK İLE
Mülteci/n bir güneş olur, her sabah doğardım göz bebeklerine
Şu kahrolası mayınları adım, adım döşemeseydim vuslat köprülerine
Talan eder, yağmalardım tüm değerleri şimdi

Sınırları zorlardım senin için bil ki
Billahi zorlardım şimdi
Yenik düşmeseydim zaman tünellerime

Ah benim imkan/SIZIM!
Sen git şimdi
Ama
Al gül cemalini
Yine gel

Tadımlık bir şarap gibi gel mesela
Kurak toprağa düşen bir su damlası gibi
Çıkan cana son bir nefes gibi nefes gibi

Gel ki, vah etmeyeyim artık/
külliyen zarardan arta kalan şu ömrün her bir gününe..


Meral Adak..