11
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1711
Okunma

ağaçlar öldü
en çok da zeytinler
güneşi perdeledi ay
yağmurlar delirdi
delirdi yağmurlar
bulutlar suçsuz
ayakları madene takılan kuşlarda
hepimiz biliyoruz tanrısız çoğalanları
ve sobalarda yanan ateşin buzdan soğuğunu
taşlar göğün ucunu deldi, gökyüzü bile parsellendi
ormanlar bir dal kadar
uçurum uluyan ağızların kirli sakızı, insan yazgısı
asma salkımlı pekmez kokan bahçeler
toprak evlerin güneş tutan sıcak avlusu
ocakta tezek, patikalarda köy şenliği
komşunun komşuya kül uzattığı günler
uçtu gitti
göçmen kuşlar gibi
hayat tatsız tuzsuz bir ırmak
sürükleniyoruz ucundan yapraklar misali
elimizde avucumuzda üflesek bir tutam hava
kart zengini,sömürü fakiri
ağaçlar öldü
en çok da zeytinler
zeytin dediğin canım, bin yıllık bereket
bir dalına tutunup, bin yıllık ağlayasım var
duyduk!
duymadık! demeyin
şimdiki saraylar bin odalı
güneşin parıltısını kıskandırır şatavatları
kristal avizeler, aynalı salonlar, altından döşekler, elmastan yastıklar
akılları dumur, gören gözleri âmâ-
eder- şıkır… şıkır… karanlık
öğrendiğimiz
tüm yollar ikiye ayrılır
biri yoksulluk diğeri zenginlik
biri alın teri, diğeri haksız kazanç
kızılcık akşamlarında, karga çığlıkları
zihinlerde kasırga kargaşası
uyuyamaz çocuklar
çocuklar uyuyamaz
sokaklara düştü
sonbaharın ilk kış heyecanı
bacalarda tüten ölüm ateşi
ecelin dokunduğu evler, bir göz oda
çıplak sofa, çamurdan döşek, açlıktan nefes
bütün gazeteler bir felaketi
daha sonra bir felaketi, ardı arkası gelen
felaketleri…
veeee
evet uzatmalı -ve-
bir rüyayı da yazdılar
bin odalı sarayların, rüyalara uzanan ışıltılı dünyasını
aklımızda sonuç alınamayan binlerce soru
anladık ki- içine tükürdüğümüz dünyanın
bir yanı ateş, bir yanı gül
ağaçlar öldü
en çok da zeytinler
tanrı çıkmazında yaşam
yağmurlar delirdi
delirdi yağmurlar…
ayşe uçar
11-11-2014