0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
874
Okunma

Doğmakla şükür bize ölmek bize sevinç
Hayatın yüküne donanımlan,iman yüklü bir vinç
Ruhun taştan kale olsun geçit vermesin küfre
Vahiyle beslenmeyen akıl,basiretsiz bir hiç
Gece sıyrılsa örtüsünden kaldırılsa perde
Nefisler sürünüyor belkide yerlerde
Hakk dışında bir şeye bağlılık tutsaklıktır
Öyle bir zevk peşinde koş ki;götürsün ebede
Susmaktı bize düşen konuşandı ölüm
Yakaladı an bizi bir fanusun içinde
Bir ekmek kapısıydı,çektiğimiz zulüm
Hey benim anam babam bu bacada işim ne?
Ölüler yaşar mı dersin;elbet gönülde
Ya hisler fikirler,onlarda yaşar mı?
Billur bir hayatın sonsuzluk ikliminde
Ebedi bir hayattan insan kaçar mı?
Gözüne dünya kaçanlar unutturur ahireti
Bulaştırmışlar kalplerine kur’an dışı illeti
Kula kulluk edenlerin şerefi yoktur unutma!
Unutma,çölde insanlık iklimi dokunmuştu,
Ayet ayet.......
Sabırla ve umutla!........
Hayat;ölüme uzanan çizgide, geride kalan iz,
Hayır,ölüme değil,ölümde dirilişe koşanlarız biz.
Yusuf Erdoğan
5.0
100% (2)