şu an sigara içiyorum
sesinin kokusunu özlüyorum biraz
galiba kafamı taşıyamıyorum
avuçlarımda birikiyor gözyaşlarım
sigaram ıslanmasın diye biraz uzak tutuyorum
seni çok özlüyorum

karşımdan gelirken o ince dudaklarından kopacak olan
bir merhabayı duyacak kadar yakın
sana merhaba diyemeyecek kadar uzağım

biliyorum, umrunda değilim
tıpkı o kuru gülü uzatırken masanın sol köşesine doğru
tıpkı o günkü gibi umursamıyorsun beni
zira seni beklediğim banklar dile gelse
öyle çok şikayet ederler ki beni sana
biraz da seni bana şikayet ederler
sen ve benden bahsederken
biz olamayışımız
kenar mahalle kahvelerinde çayını yarım bırakıp giden
o neşet ertaş ritimli adımları olan adama benziyor
"ya beni de götür-ya sen de gitme" diyorum durmadan
dilime saplanmış bir mısra işte
bırakamıyorum

dayanamıyorum
içimden bir şeyler kopuyor her gece
her gece yanan sigarayı izlemekten sulanan gözlerime
seni dayatıyorum
ne vazgeçebiliyorum
ne de hayata tutunur gibi bağlanabiliyorum sana
arafın en keskin yanında
kendime bir paket daha sigara açıyorum
sigaranın yarısını ben içiyorum
sonunu hep sana saklıyorum

nerdesin? nerdesin? yoksun..

M. Hanifi Kesik