11
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

En uzun geceyi tamamlıyor, en kısa gün
Ne sevgiye doyar çocuk, ne de sevdiğin
En büyük cefayı çektirselerde her gün
Bir gün aman demezsin durup dinlenmessin
Irmaklar dolanıp denize kavuşur
Akan su pas tutmaz bunu bilesin
Kırk taştan geçince eğilip avuçla içersin
Billür tasa hacet yok dağlar başlarında
Gelsede yaşın yediden yetmişe
Can çıkar huy çıkmaz insan neyse o
Gün dolanıp her akşam girer dağın koynuna
Sarp uçurumlar akabeler naz eder çalıya
Rüzgarlar yön verir çağlayanlara
Yosun tutar güney ağaç gölgelerinde
Bilinmez kıymeti sevenlerinde
Susmakla diller lâl olur gider
Kum basar bağrına hep boyun eğer
El ayak çekilir derdini inkar eder
Altın yüzükle bağlanır kader
Kefenle çıkarsın beyaz gelinlikle girdiğin evden
Gönül bağın kader bağcığın olur
Önünde uzun adımlar konur
Bir arşın beze atlarsın hendekten
Fecirden gündüze çıkmak ince çizgide
Sır kapısıdır girdiğin her kapı
Taştan tuğladan girdiğin her yapı
Serdin mi bir kere yatağı çarşafı
El kapısı kul kapısı alın yazısı olur
Bir sevdadır önce oyun gibi gelir
Unutturur insanı canlardan kopturur
Geçtin mi bir kere gelinlikle eşiği
Bağlanmıştır beline kırmızı kurdaleyi
Bir dirhem etin namus abidesi olur
Bilemezsin sağın solun
Kulu olmuşsun bilmeden bir kulun
Gecen katran karası yok gündüzlerin
Yok el kızının haklısı
Silinmez yürekten hicran yarası
Yoktur yaşananların darası
Bir güler yüz bir tatlı söz hepisi
Bir gün karasan gözden düşer
Unutulur yaptıkların hepisi
Elinin kınası toprakta çıkar
Kıvılcım düştüğü yeri yakar
Kimi zevki sefada değmez
Eli sıcak sudan soğuk suya
Kimi ay’ı çıkarır geceleri kuyudan
Kan kusar kızılcık şerbeti içtim der
Bir elin yağda bir elin bal da der
Elin sıcak sudan soğuk suya deymedi der
Heran dil ile takaze eder
Gönül gözüyle gören göz kıymet bilir
Gönül kara gözlerin kıymet ne bilsin
Duayla götürür analar yuvayı
Allâha sığınır pişirir ekmeğini aşını
Şikayet etmez can yoldaşını
Umman denizlerde yürütür gemisini
Sabır merhametle selamettir sığındığı şükrü
Sunam irin bağlamış sol göğsünün üstüne
Mevlâm yazmiş yazıyı ana rahminde
Sevilmekte sevmekte hepsi senin elinde
Bir bir fincan kahvenin hatırı sayılmıyor
Kırk yıl yemenden getirsen de
Gurbet kanlı değnek kuş olup uçmak ister
Her bayram sabahı memlekete yürek
Gurbette dağlar kadar büyük içinin yası
Bırakıp gidemezsin atsada başının tası
Evlat sevgisi bağlar ayakların bağını
Kunduralar yetmez sıla yı sine ye
Al başını git ovalara kırlara
Yenik düşüyor insan oğlu hayata
Sağlık gibisi yok sağ cebinde milyonların olsada
Kurşuna diz geceleri gündüzü
Kim verir ki sana anayı babayı kardeşi
Bir kaşık suda boğsan da geceleri
Katıksız ekmek gibi doldurur
Yüreğinin içini memleket sevgisini..
Nurten Ak Aygen
29.10.2014[ /italik ]
5.0
100% (21)