4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2120
Okunma

Ben seni kâğıt üstüne saçtığım sözlerle değil,
Satılık gülüşlerle değil,
Gırtlağıma serpilen tütün kokusuyla da değil
Ben seni yüreğime birikmişliğinden az az yudumlayarak sevdim!
"Yani lisan-ı hâl ile,
Zerrelerim adedince."
diye başlayan bir cümleye kanat takıp
Harfler dolusu sen çırparak gökyüzünde
Sen bilmezsin
Ben diye yaşasaydın bir saniye
Nefes alış verişime nasıl sıkıştığını anlardın yokluğunun
Sanıyorsun ki sadece yazıyorum
Hayır ahvâlim!
Ben seni yaşıyorum...
Vanilya kokusundan aldığım tat gibi derin,
Postacının her gün getirdiği mektupla ömrü bir gün daha uzayan sevgili gibi umutlu,
Şiir ezberleyen çocuk gibi ezberledim seni
Emanetçisiyim gözlerinin
Değerli bakışlarını eksik etme üzerimden
Hava kararır kararmaz çöküyor yokluğun
Keyifsiz oluyor
midemden gelen seslere kulak tıkıyorum.
Ekim’in son günleri
Tülü kucaklayan soğuk
çalıp giysileri mi, çıplak bırakıyor bedeni mi
Islığımı kesen kuş seslerine bile yem atıyor
Gülüşümü dişlerimin arasına sıkıştırarak
Harıl harıl çevresinde dolaşıyorum gecenin.
Sen bilmezsin
Kedilerin kucağıma uzandığında,
abuk sabuk hikâyerle onlarıda kandırdığımı
Ah! Bir büyüsem
Kendi yüzümde ki buzları bir çözebilsem
Vazgeçebilsem
Vazgeçsem
Kanat çırpmayı öğrenirdim değil mi kendi öykümde
rahatça?
Seher vakti uyukluyor yine
Sağa sola kısmet dağıtıyor ütüsüz bulutlar
Ya ben!
Gözümü alan cam şişenin ışığıyla
Dalgalı saçlarımı atıp omzuma
Yine yokluğuna ıslak öpücükler konduruyorum
Aç gözlerini dinle
Dinle bak ne diyor kırışık sözlerim
Oku!
Hava soğuyor
Üşü(t)üyorum
Hem yağmurda yağıyor
Yüzümde ki en küçük yıldıza dik ilgini
Dilek dile
Rüzgâr estikçe beni an!
Mayiyi, yeşili griyi benim için sev
Hani bu sevda oturmadan tekerli sandalyeye gel!
İyiyken daha hava
Çıkar beni bahçeye
Birlikte düş yolundan gidelim
Ben ölünceye dek yüreğinin ülkesinde gezmeye kararlıyım
Gel al içimde ki küçük kâğıt parçalarını
Şair’siz şiirler c’anıma batıyor
Zeynep Ece Eren
5.0
100% (19)