3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1052
Okunma

Örselenmiş gençliğin hoyratça, susmuşsun yazık!
Yıllanan yorgunluğun, yılgın bakışlarda açık
Iskalanmış bir hayat, lal bir hüzün böyleydi hal
Tortular bir gölge, sen ulu çınar, hep böyle kal!
Bir sıcak ekmek elin, gül yüzde açmış güllerin
Her halin sevgiydi, sönmüş közde savruk küllerin
Üzdüler! Lal dillerin, öttürmedin bir gün boru
Sormadım hiç sana aklımdan geçerken çok soru
Düşlerin var mıydı? Bir el saçların okşadı mı?
Bir bahar var mıydı ömründe? Yürek çağladı mı?
Çok garip sormam, yanıtlar belli, geçti gençliğin
İnce sessizliklerin yok sanki hiçbir kimliğin
Gülmeyen yüz güldü sonbaharda “ablam” tuttu el
“İnsanım artık” dedin doğruldu birden sanki bel
Tam rahat ettim diyorken “hastalık” olmaz canım
Sen neler gördün yıkılmazsın ayaklanman lazım
Gökyüzün kış olsa, karlar yağsa gelecek bahar
Bin tohum ektin bu kar kalkar, çiçekler bin açar
Bak yeşil ev bekliyor dağlarda, bahçende umut
Nazmişim kalk haydi hastalık falan neymiş unut
Fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün / fâ i lâ tün/ fâ i lün
5.0
100% (7)