24
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
1852
Okunma

asla boyundan büyüğüne tamah etme ha sakın?
atandan hisse al da yol yordamını asla yitirme
yoksa ki o yanındayken seni hep cüce sanırlar…
kimi görsem bir bağımsızlıktır tutturmuş gidiyor
kime sorsam hep bir ağız birliği etmişcesine
hep özgürlükten hür iradeden bahsediyor
özgürlük denen bir olgu varsa ki yok
global emperyalist düzenin emrine girilmez
çok uluslu şirketlere neden ki kapılar açılır
kiliseler birliğine neden çanak tutulur düşünülmez
bre gafil bilmez misin ki
tüm bu sömürü düzenini onlar kurdular…
önce özgürlük bireyde olmalı değil mi
sen prangalarından kurtuldun mu ki bre ahmak
benim özgürlüğüm başkasının değerlerine saygı göstererek
ancak kendi değerlerimi de dolu dolu yaşamamdan geçer
meğer ki bu kadar isteniyor
niye hep Siyonizme selam durulur bu ülkede acaba...
vatansız bir hayatta
idamlık mahkum gibi yaşamaz mı insanlar
bir mahkum gibi yaşadıktan sonra bu yurtta
o vatan benim midir acaba
işte bak
sığınmış bir azınlık gibi yine çarpıyor yüreğim
tüm dünya sadece bizlere olmuş bir hapishane
içinde kalanlar sadece ve sadece Türkler mi olmalı
yahut da
inim inim inlemelerin sesi sadece Türklere mi ait olmalı
Osmanlıda bile yurttan koparılıp serhat boylarına sürülürken
tüyü bitmemiş Türk çocukları gönderilmedi mi cepheye
Sarıkamış’a yazlığa mı gönderildi yüz yirmi bin kişi
donup da heykel olsun diye mi
bilirim ağaların keyfi yerinde
doğu Türkistan inim inim inlerken…
baştan söylemedik mi boyundan büyüğü isteme diye
bu alem böyle geldi böyle gidiyor işte
bak da gör herkesin boynu bükük kadere razı biçimde
uyuyor horlamalı bir halde
veya neme lazımlar geçiştirir durur yüreği
gör işte kör gözleri her şeyiyle harama bulanmış
tümüyle şehvete dadanmış dimağlar bir biçimde
beyinler yüreklere ve dillere hizmet etmemekte-iken
dilde kalıyor her şeyler sadece
bol bol günah doğurur nefisler onursuzca
yediği ekmek
içtiği su bile
kir deryasından onursuzca ısmarlama…
yüreğim kaldırmıyor bulanıp öğürmekten
içimde bir isyan kaynayıp duruyor canhıraş
boğazımı düğümlerken kardeşim
içim acıyıp ta kanar
yüreğimin burkuntusu midemi yakarak kavurur
ve alabildiğine isyanlarım-dır şaha kalkan…
herkes bağımsızlığı çağırır da
özgürlüğün ösünü bile bilmez
eğer ki biz bağımsızlık bayrağını çekeceksek göklere
kardeş kardeş el ele tutuşmalı değil mi bu insanlar
benim bağımsızlığım
sadece bu toprakta bir ve beraberce kardeşlikten geçer…
hangi akla hizmet ediyorsan et
hangi yörenin dili dini ırkını yaşıyorsan yaşa
ve hangi kaldırımdan geldiysen
sokak sokak koşmalıyız birlik ve bütünlüğe
adım adım sarılmalıyız yer gök kubbeye
nasıl bir yer ve gök altında olursanız olun
hangi ay ve güneşi seyrediyorsanız
yürek yürek yaklaşmalıyız birbirimize
denize dökülür gibi
ırmak ırmak akarak bir derya oluşturmalıyız birlikte
hadi ne duruyorsun hadi gel tut da yürüyelim el ele…
özümüzün doğduğu köy ve şehirler de ses
size hasret sizlere acıkmış kucak kucağa sarılmalara
vatanı çevirmiş olan emperyalizmi kaldırmak için
yüreklerde ki tel örgüleri
tek çekişte söküp atmak için
dosta düşmana karşı bir yürek olmalı herkes…
topraktan kardeş kanını temizlenmeli de
masmavi duygularda tek bir bayrak olmalı
gök yüzünde
asırlardan gelen kardeşliğe doğru güneş olup parlamalı
ve yürekler her bir kesime açılmalı
bilinmeli kimlere hangi satılmışlara aptalca hizmet ettiğimizi
çıkmalı içimizi oyan hain dönmelerin emrinden…
işte bak ne dokunabiliyorum
ne de bir sesini duyabiliyorum
gel göğüs göğse sarılalım hep birlikte
sıcak-lığımıza muhtacız
gel gel de tut elimi yüreğinden
tepemize indirilmesin tüm çatımız
emperyalist ayakları girip kirletmesin vatanı
Irak Afganistan gibi kirletmesinler insanlarımızı
Siyonizm’in kucağına atmayalım
bu cennet vatanı ve kanımızla boyalı bayrağımızı
sensiz-bensiz boynu bükük öksüz ve yetim bırakmayalım…
(13.10.2014) AZAP…
5.0
100% (40)