Bereket yağmuru yağmadan önce
İbret i âleme bak düşün hele
Delili gözünden sağmadan önce
Görünmez kaleme bak düşün hele


Geçici dünyada dört başı mamur
Kimisi işçidir kimisi memur
Ayağın altında çimenle, çamur
Serilmiş kilime bak düşün hele


Ocağın üstünde bir kap tenceren
Var ise evladın sofranı seren
Ve, her gün açıksa tahta penceren
Yol verme eleme bak düşün hele


Perhiz sofrasında katmerli kete
Yeterli yenince renk verir bete
Yakanda rızkını arayan bite
Kötü söz söyleme bak duşün hele


Gönlüne hüzünler düştüğü zaman
Genzini yırtarsa feryad-ı figan
Kimden medet umar dersin ’el aman’
Yaşamdan ölüme bak düşün hele


Ağaçlar zikriyle dalını eğer
Hilkati insana sanma eşdeğer
Kapına dostunu yollarsa eğer
Şükrün ne Halim’e... Bak düşün hele


Ruhun istekleri bedeni yorsa
Elini kolunu çaresiz korsa
İmtihan dünyası ne kadar zorsa
Gel aklı selime, bak düşün hele


Madem bunca nimet sana verilmiş
Üstünde heybetli sema serilmiş
Kimsin ki adına haslet derilmiş
Olumlu eyleme bak düşün hele...


Nezahat YILDIZ KAYA

....

Dost kalemlerin incileri

Tokun hanesinde aç yere düşer
Şivan; göçebe kuş kaç yere düşer
Dert düşer, ak düşer, saç yere düşer
Şu sırma kelime bak düşün hele..........YAZGI24

....

Tavaf evreni askıda tutar,
Bir saniye bile eylemez rötar,
Ay doğarken güneş, doğmaya batar,
Şu sırlı ilime, bak düşün hele........... Kul Figani

....

İnsanoğlu görsün alemi mutlak
Yağmurla bereket uyanır otlak
Herkese ibrettir teknede patlak
Özlüde kelama bak düşün hele.. Ahmet Kara