9
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1135
Okunma

paylaşılamayan bir kurbanın başındayım
en değerli parçasının yedi tepesinden ezan sesleri yankılanır.
yolunu kaybetmiş bir ırkın elleri taşlı
sevdalı toprakların çiğ kokan yapraklarını taşlamakta
düşen kendi
ölen kendi
bir sigara dumanına kurban
ağıt yakan analar
ölen yine bebeler.
Çanakkale’de ölen şehitler
kalkın bakın
içlerinde var mı torunlarınız
elleri titremeden öldürdükleri kim
kundaktaki bebeğe kurşun sıkan o namussuzlar kim?
eğer sizden değilse
başka neslin evladı demektir
söyleyin şehitler
bizden olmayanı daha dün İzmir’den dökmedik mi denize
şiirlerin karnını deşen el kimin
köhnemiş beyinleri temcit pilavı gibi öne sürüp
çirkin adetleri musalla taşına yatıran
onikisinde ki kızı yetmişlik dedeye satan
ağa korkusuna
evladını düğünden önce onun koynuna sokan
ey soluğu is
soluğu pas
soluğu nefret kokan ırk
katile ’’sayın’’ diyen
yediği sofraya pisleyen
komşusunu düşman
çocuğunu kanlı et gören
salyası ağzının kenarından sarkan kudurmuş köpek
sokma akılla
talan ettiğin yerlere gömüleceksin bir gün
Gap’ın bereketli sularından
toprağımıza yaydığımız
aslını, neslini sormadığımız
bağrımıza bastığımız pis kokan yaban otu
gül olmanı beklemek ne büyük hata.
’’Kırk yıllık Yanni olur mu Kani?
Ayvazım DENİZ