9
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2365
Okunma

I
yalnızlığın kocamandır elleri
biliyorum ağzımı kapatacak siyah eldivenleriyle
içi aşk dolu kapsülleri yutar gibi
yutkunacağım alfabeyi
II
bakın!
kuş cıvıltısını giyindi
kedi kürkünü
deniz bir martıyı iliştirdi göğsüne
toprak yağmuru örtündü
sarındım ütülü özlemlerime
taradım kılıksızlığımı
boyadım dudağımı kan-revan sevdaya
yıldızlar beni babama götürür mü
bulutlara assam dualarımı
parlatsam gözyaşımla eskimiş rugan ayakkabılarımı
hor görmez belki bir kez olsun umut
çevrilmem kapıdan
-pasaportsuz bir kaçak gibi-
III
yürüdüm hatıralar üzerinden
mayına basar gibi -ürktüm sıralı-sırasız ölümleri incitmekten-
çay içtim yer sofralarında büküp gözlerimi
sonra o cümle geldi aklıma
"boynunu eğenin celladı çok olur"
aşklar sıralandı
acılar
yoksa mutluluk muydu katil -hangisi bilemedim-
öptüm kapının zilini
biri beni bu muammadan uyandırsa
babamın sesini duydum ötelerden
çok uzaklardan
koştum çocukluğuma
.. ki o -pembe mantolu bir liman-
herhangi bir evin kapısında bırakıp ayakkabılarımı
fırlattım kumbaramı duvara
ne sıkıştırıldıysa büyüdükten sonra avuçlarıma
saçıldı yerlere
-bir dünya yalan-
soulmate