1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1556
Okunma

Hayrettin Taylan
yalnızlığın son harfi suya düştü
sensizliğin ilk harfi dağa uçtu
takvimin kapağı başka yıla yar oldu
atlasın tüm renkleri kara bahtıma kara
artık, imkansız bile daha yakın sana
artık, sızıların sözünde yıkanıyor vebalim
artık, aşktan başka her şey sarmalıyor kurumuşluğumu
ilk yüzünü unuttuğum çok yüzlü güzellerin çok ten seçmeli sorusundayım
yanıtın yatağa kadar uzandığı çarşaf nakışları arasındayım
kırılgan zamanın dirheminde eriyorum
sıkılgan çağın derdinde eriyorum
gölgeme çarpan amacın doyumsuz dilinde lal kalıyorum
mecrasını aciz nefse teslim etmiş demkeşliğin vazisiyim
beni topla en ‘den en doğruya..
...
ilmi öpen bülbülün gagasına takılı bilinçlerim var
uçuyorum ilmel sevaba doğru
muğlak uçumlardan mutlak yakınlara yakınlığımı seriyorum
yasemen titizliğinde duruşumu seriyorum solmayan yüzüne
vaveylası hüzünden arındırılmış bülbülün huzur düşüyüm
susmaz ilgilerimin dili
kalmaz içimden içine akan özlemlerin pınarı
hudutsuzluğu aşar haddimin sınırı
sırların içindekiler kısmında okunur kıssalarım
içimdeki maziye değer cananlığın
yağmurun gözlerinden anılıyor ıslak kaldığım zaman
sensizliğin seninde dilleniyor ayrı kalışın şehir türküleri
seni anmanın andını kaldırdım
artık dilsiz destanların soyuna ekli yapıma uyumsun
artık, senden ürüyor eklendiğim sözcüklerin bağrı
artık , cümle arası cemalinde kalıyor kitabımın çağrısı
artık, sığamadığımız her şeyin suretinde okunuyor helalinin narı
artık, mağlubiyetin takasında artırdım güzel düşlerin seyrini
5.0
100% (1)