İçimde bir İstanbul çirkinliği Yalnızlığı tanımışlığım Gözlerince Gece zamanı Zayıf ışıkları dolunay sanabilirim Börekçi Ali Sokağında Gözyaşlarımı Bırakabilirim Bir duygusal ezgiyi mırıldanır gibi Bırak! Dudaklarında Dudaklarımı da Düşünebileyim
Hani evler vardır Eski Yıkılır da yenileri yapılır ya yerlerine İşte öyleyim Eski bir evden kalma bir kuyu Azmışta temellerini basmış Gözlerimdeki nem İşte ondandır
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hani evler vardır Eski Yıkılır da yenileri yapılır ya yerlerine İşte öyleyim Eski bir evden kalma bir kuyu Azmışta temellerini basmış Gözlerimdeki nem İşte ondandır
Gönül viran ben viran demiş kalem sayfaya..Tebriklerimle değerli dost
Yeryüzünde tek bir adam için dünyanın en güzel kadını olan birinin kelimeleriydi bunlar. Dünyası o adam olan bir kadın … Kadının adı? Ne fark eder… Peki erkek? …!!!
Aynı güneşin altında, aynı günahları işleyen bir kadın ve bir erkek. Aynı sevapları ,dolunayda aysar-sızca takas eden ,firavun aşkına değil, ölümsüz ruhlarına, ölümsüz bedenlerini de ekleyen , düşüncenin değil; duyguların sürüklediği ebedi aşk tutkunu, sen ve ben !
Sesler, hani boş bir dünya, çığlık çığlığa yükselen kelimelerin uzanabildiği o yüksek tepeler; hasut, hüsrana uğramış ve yine çaresizce yorgun adımlarla geri dönmeleri var ya! İçini eşyalarla dolduramadığımız dünya, ama bir çığlığımın sığamadığı dünya ! Benim olan, hangi dünya ?
Mırıldanmaların, çığlıkların ardından pencerelerimi, kapılarımı kapadım, kilitledim. Dışarıdan gelen soğuk hava, zindanıma giremedi. Oysa sesin, kimseyi dinlemedi, kapımı, penceremi ezdi geçti. Kulakların, ince bir istilanın ayak seslerine kurban, kalbim savaş çanlarını çalarken, giderek hızlanan ritimlerin ardından, vücudum savat savat !
Aşk, giderek çoğalan duygularımın, tel örgülerle sarılı sınırında. Sınırın öbür tarafı sen, Oysa beni bu sınıra getiren sen, her mayın patlayışında bedenimden kopanlar bana hiç ! Sana dokunamayan gözlerimin isyanı, sınırın öbür yanı ! Bir yasın katliamına düşen yaşlarım ,koca bir Nil nehrinin suları gibi. Her taştığında, seni diliyorum. Al getir bana ,bir köle misali ,uzun uzun yalvarıyorum…
Borç bir dünyanın, alacaklı aşklarına feda edilen duygular, bedenimi esirleştiren her düş, ruhumu özgürleştiren her hayalimin ardına saklanıyor. Aşk ,savaş meydanında, beyaz bir at üstünde savaşıyor. Halbuki sen ve ben; birer savaş esiri, tel örgülerin sınırında ,bir tarafta sen, bir tarafta ben.
" Tarifsiz bir melankoliyi sürekli içimde taşıyorum. Öyle bir duygu ki, kelimelerle açıklanamaz. Korkuyla karışık, ne olduğunu ancak şeytan bilebilir..."
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.