20
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1312
Okunma

Gitti dayı, geldi dayı...
Ne var ise bu dayıda?
Hepsi olmuş kabadayı!
Hem de amma çok sayıda...
Ustadan bir hayli kısa!
Görünmüyor, örtmüş masa...
Bir görseniz sanki Musa;
Ondan kapmış asayı da...
Dedikleri dedik ya hep!
Edep yahu, illa edep!
Bilmiyorlar hiç müktesep,
Takan yok ki yasayı da...
Saçımızı yoldurdular,
Benzimizi soldurdular!
Kutuları doldurdular,
Boşalttılar kasayı da...
Geçilmiyor tafralardan!
Doldu her yer safralardan...
Emek dolu sofralardan,
Kaptılar tüm parsayı da...
İçip Zemzem pınarından;
Yırttılar tamu narından...
Ab-ı Kevser kenarından,
Kapattılar arsayı da...
Yok ötesi, yok berisi!
Ne ölüsü, ne dirisi...
Kavramadı hiç birisi;
Hisseyi de, kıssayı da...
Antalya-2014/09
TDK:
asa: güç sembolü değnek, baston...
müktesep: kazanılmış, edinilmiş...
kıssa: ders alınması gereken kısa hikayeler...
tamu: cehennem...
Halil Şakir Taşçıoğlu