2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1552
Okunma

Mağrur yağmur
Beni yıkayan boydan boya
Avuçlarımın içinde saklanıyor misketlerin ürkek renkleri
Gözlerimde soluklanan som bir cam ışıltısı
Seni saran
Beni boğdukça boğan
Cezası ağır bir suçtu bu
Eskiden buralar da mağrurdu...
Şimşeklerin öfkesine yenik düşmek
Ve bir kaç şehir ötende
Aşk’a dinlenmek
Mağrur yürümek ve mağrur ağlamak
Var mı böyle bir şey?
Gözyaşları mağrur akar mı
Yada ağaç arkalarında saklanmak
Bu günlerde hayat zor bir hayat
Ama heyhat
Gözlerim de sözlerim de
Meftun bu gece
Uzaktasın sen....
Bende hep var unutma hatırın
Şu yazdığım öksüz bir kaç satırın
Okşa kır saçlarını
Sevabına sevap eklensin
Sen de cennete gelmelisin
Ve ben bu gece
Mağrurum fakat özlem dolu bir hece de
Kayıp bir bedenin ağlayan ruhunu oynuyorum
Beni yine yoldan çıkaransın Sen
Yolsuzluğa karıştı adım gazete manşetlerindeyim...
Mağrur çiçek
Yükselen yapraklarına dokunmak ne mümkün
Sen en yakınısın sabahın
Meçhul zamandır köklerin bile sana küskün
Ellerim lavanta kokulu
Başım yerde çehrem de kalbim de masum
Ben toprağı seven mecnunum
Kahkahanda boğulasın!
Benim vefasız mağrurum...
........................................
5.0
100% (9)