3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1252
Okunma

Asalet akıyordu üzerinden
gülüşü anlamlı,
yürüyüşü endamlıydı.
Hafif ökçeli ayakkabılarını
giydiği zaman, tıkırtısı
Mozart’dan besteler çalardı.
Kürk mantosunun altında,
mordu kadın.
Gizemli, bir o kadar da
ağır başlı,
kokusu büyüleyici,
insanı sarhoş eden,
Versaçe vazgeçilmezi.
Yıllanmış şarap tortusunun
moru vardı dudaklarında.
Portoyu mahzende saklardı,
mordu kadın.
Uçsuz bucaksız leylak tarlasına
koşardı her fırsatta.
Tırabzanlarda elleri hafifçe kayar,
şifon elbisesi uçuşurdu.
Picasso portreleri kıskanırdı onu,
mordu kadın.
Ortalıktan kaybolurdu bir anda,
mor gecelerin ortasında,
başıboş gölgelerini arardı,
hüzünlenip ağlardı bulamadıkça,
mordu kadın.
Soprano Leyla Gencer söylerdi,
operanın perdeleri alkışlarla kapanırdı,
oysa onun kulaklarında,
Anadolu dan bir türkü
çınlardı durmadan.
Onu çağırırdı
bozkırlar.
Farklıydı hayatları,
bir ipin ucunda
mordu ölüm,
mordu kadın.
H. Çiğdem Deniz.
5.0
100% (2)