8
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1169
Okunma

bir şey olmamış gibi
suların rengini üfledi bulutlar
uyudu geceye gökyüzü
çöp kokan gagalarıyla,martılar koca bir çığlık
döküldüler denize
biliyordum…
biliyordum fare’nin aslan doğuramayacağını
“sakalım yok ki sözüm dinlensin”
o kızgınlıkla dilimi damağıma asıp
sustum
kimse duymadı
kendimle konuştuğumu
kimse sezmedi
sağır kulaklardan geçtiğimi
bedenimi tutup,ruhum için üç gün üç ağıt yakıp
küllerini gözlerimden savurdum
yıldızlar nöbetteydi
ay’sa eğilmiş ağlıyordu karanlığa
baktım kuyunun derinliği ipin boyu kadar
düşsem kırılacak bacaklarım
düşseler kırılacak kolları…
aç bir ispinozun
kanatları kadar sancılı yüzüm
büyük bir kum tepeciğinin ardında güneş
annemin elleri ıslak, annemin elleri akrep
babamın gövdesinde bilindik incir ağacı
tanrım!...
ölümün alt basamağında
kızgın bir demirle dağlıyorlar- kalbimi
ah! saksımdaki mavi ortancalar
aynı dili konuşamayan kayalar - g e l e m e m-
ah! bahçemdeki yediveren güller
aynı duayı paylaşamayan insanlar
kuyruğu uzayan yollar çekiştiriyor tenimi- -g e l e m e m
şimdi
usulca söylesin bana
cesedimi kemiren karıncalar
kendi kefenime mi yürümeliyim…
ayşe uçar
07-09-2014