1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
915
Okunma
hani
geceye sırtımızı dayayıp
hıdır’ın yerinde
dinlemek istemiştik ya ispanyolca
sen tüyler üstünde kar tanesi
gitarda versiyonu ahmet’in
çok dokunmuştu bana ’’ağladıkça’’
dile kolay
onyedi yılım geçmiş ’’ipek yolu’’ ameleliğinde
taklamakanda serap yemişim
hazarda farsi bakışlara yetim
tibette notalanmamış ağıtlara güfte
böyle doludizgin etkilenmemişim
hatta
alinin hayber kalesinde
bin kelle birden kesildiğinde
bir mısramda ölmüştüm ya onların yerine
hiçbir müzik dilinde böyle ölmemişim
bu mor dağlar
bu kadar mı derin işler insan yüreğine
sen güneşe tutarken meyi
kızıllığa büründü bütün dünya dilleri
ağlamak
gülmek
üzülmek
bütün suratlarda aynı değil mi
hıdırın yeri küçük
hıdırın yeri sibirya yaylaları
hıdırın yerinde nakşlı kilim
hıdırın yerinde ölüm
dilim dilim
kasım
5.0
100% (3)