0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1335
Okunma

Hayrettin Taylan
buzlara oyalı bir şulenin ayrılık sinesinde eriyor senem
ince bir düşün incelmiş dalında uçuruma uçuyor sinem
susuz dillerin mecrasına yazılıyor ünlemlerim
onsuz destanın epik sırtına yazılıyor sırlarımın sorusu
utangaç bir gerçeğin ortasında ortadoğu gibi kan revana bulaşıyor halim
hav’yarın yetti diyor yürüyen kervanın iti
sen zengin bir aşkın kirmanısın, gidenin eriyişinde salma bendini
senin ruhunun sızısında birikir onlu düşler
yangını ağlatan gülümsemelerinde dirilir bülbülüm
sen ,onu solmaz bir gül yaptın yüreğinde….
sen , keyfine ekle dünyayı …
ağlamayı unutmuş gözleri de ağlatırlar
herkes sırasında, herkes çektiğinde insan
senin damlaların onu ağlatacak ıslak destandır
intizarın güvercinleri taşıyor muştularını
burası muş değil, yolu da yokuş değil
giden gelmiyor gelen de gitmiyor
kapatılmış yaranın kuyusunda yusuf gibiyim
onun züleyha gülüşünün kervanını beklercesine
belleğimde okunuyor çevrimiçi içsellerimin yazgı notları
yarım kalmış hoşluğun yarim kalmış ülkesine yasa olsun dediklerim
yarim ve yarım kalmış ülkemde yas istemiyorum gayrı
bu kalışın tekrarında tekrir etsin onun gülüşü
bu sevişin tekririnde tekrar etsin onun “seviyorum” sözü
bu bekleyişin takdirinde kalsın her şey
bu duanın sonunda kabul olsun gelişi
bu ben’in tekrarında biz olsun dünya
5.0
100% (1)