5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1344
Okunma

Saçlarına sabah yeli öpüyordu sensizliğin
gün yürüyordu yollarda başıboş
koştum arkasında yetişemedim
güneşe değiyordu bulutlar
serseri bir sevginin
çığlıkları rüzgarın önünde savruluyordu
şahlanmış al bir at gibi
daha izlerini taşıyordu seher vakti karanlık bir gecenin
yürüdüm koştum arkasından
incinmiş bir gül gibi duruyordu günebakanlar
sırlar dizilmişti hayaller
sırtına dönmüş gidiyordu
karnavallar açılıyordu
küçük manastırın patika yollarında
yeni yetme kızlar, delikanlılar
nazarlarını atıyordu gizliden gizliye
vakit geçti çok geç kaldım
kaçırdım trenin ilk seferini
bırakmadı sana gelemedim
yokuştu dağların etekleri
saçlarına sabah yeli öpüyordu sensizliğin
kar kapatmıştı yolları
yürüdüm başıboş uzatsam ellerimi arşa değecekti
güneşi toplayacaktım
yıldızlar alıkoydu beni geceden
tutsaktım kıramadık kabukları sıralı dört dağ arasında
kapatmıştı kar yolları
bir masal oldu her şey anlamını yitirdi
peşinden koşuyoruz her gün serseri bir sevginin
gün merhaba demekte..
Nurten Ak Aygen
26.08.2014
5.0
100% (7)