6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1436
Okunma

Kör karanlığın yarattığı o çağrışım;
Paslı gözler ne zaman yönelse ufka
Seyrelmiş gözyaşları dinmez
Günün efkârında.
Rezil yalnızlığım nüksederken gece yarısı
Tutanaklara geçtiğim o eşref saatimin
Döngüdeki yankısı.
Yalansız ve riyasız bir sevdanın düş ertesi
Kavruk ve savruk düşüngeçlerin
Yürek burkan tınısı.
Bitiminde bu öykünün
Savrulun duvarlar
Yana yakıla arıyorum yarınlarımı.
Üstüme üstüme yığıldı anılar
Son kozumdu sevda
Körelmişken ve boğulmuşken
Kör kuyuda.
Çoktan girdi yürürlüğe
Temsilen adına insan denen
Telaffuzu ne mümkün
Dağılmışken bin bir parçaya
Parça parça yürek
Lime lime duygular
Zihniyeti var olmamış
O kıdemli sancılar.
Rezil rüsva olmuşken
Bir kez daha
Ve son kez ağladım
Yaşlarımı savura savura.
Ermişken nihayete
Sınırlı bir tahakküm
Adımı çağıran o devinim.
Ne tahakkuk eder
Ne kalkar yürürlükten
Tarihin tozlu sayfalarında yer bulan.
Tek bir klişe.
Mutluluk da yitip gitti
Eşliğindeki o gizemli neşe
Bir zamanlar benimle nöbetteydi oysa.
Bitimsiz midir acı
Çaresiz midir bu derdin dermanı
Neden köreldi içimdeki sevgi?
Nüktedan ve kıvrımlı bir yol
İzbelere yönelmiş ne sağ ne sol
Korunaklı o dünya
Sığmaz havsalaya;
Bir benden mütevellit
Bir de hayaller
En derinde saklı.
Ne infaz ne yargı
Elimi uzattığım yegâne güç
Benliğim sadece O’ndan mükellef.
5.0
100% (7)