seviyorum seni cümle içinde kullanmayı
ve sen ne dersen de
mor pardesü giyinmiş, elleri cebinde bir dudaktan çıkmış gibi
"SEVİYORUM SENİ KAHRETSİN, SEVİYORUM ELİMDE DEĞİL"
tonunda anladığımı
biliyorum beni unutamadığını
öylece durduğumu içinin raflarında
istediğin kadar umursamazlık aşılasan da kaşlarına
çoktan bozdurup harcadığını anlatsan da arkadaşlarına
kaldırıp atamadığını / kandırıp
l/imanımsa; yalan gözlerden içeri sızamaz!
diyen edip bir cümle
ve sen!..
buz içinde donmuş bir damla konuşurmuş gibi bakarken gözlerime



seviyorum seni bir cümlede kullanmayı
arsız bir anevrizma müridi gibi
kim ne demiş umurumda değil
ben hayatta olduktan sonra
ha açmışsın dilini
ha çözmüşsün saçlarını destursuz rüzgarlara
biliyorum haram gemiyim
kolay geçmem boğazından
istesem söndürürüm soluğunu bir çırpıda
istesem şehir şebekesinden sokulurum dudaklarına
sallanan bir masanın ayağından
düşerim aklına koyu karanlık bir gece vuslatına
veya serilirim dokuzu çeyrek geçer gibi
açmış kollarını aklının çarmıhına
sen delilik iste bende çok
amma;
seviyorum işte adını hiç anmadan seni bir cümlede kullanmayı
inadına ...


seviyorum seni bir cümle içinde kullanmayı
sen zakkum saksılarını boğar
lümpen anıları gömerken zahirelere
bak kaç kiişi nefes nefese yüzecek bu şiirin sularında
istesem asarım şimdi tüm kırlangıç tebessümlerini bir edip boğazına
ama yok öyle yağma
aşk anlatılmaz öyle avucundaki bir damlayla, buz dağına!


seviyorum işte seni bir cümle içinde kullanmayı
takar gezdiririm istersem seni öznesiz yüklemler gibi koluma
kim ne dermiş hah! ancak umuruma tasma
hani demiş şâir sevmek cesur adamların intihârıdır
sen yeter ki cesâret biriktir avuçlarına
hiç merak etme
ben gönüllü ceset de olurum
cesâret madalyası da
o cümle içinde hiç geçmeyen adına


seviyorum seni bir cümle içinde kullanmayı
rind müridi gibi nutkunu telaşlandırmayı
ve bak kırıldı işte gerdanın
çoğaldı biçâre nefesin
neden diye sorma
bunu genişleyen burun deliklerinden anla!
.
anlaşıldı! terapi zamanı!
hadi öksür şimdi
devrik kurulmuş bir cümledeki
yorgun kelimeleri bir bir yutar gibi
boğazına dek saplandığın bir pişmanlığı söker atar gibi
yoğun bir terapi sonrası gözlerini ilk kez açar gibi;

hadi şimdi ellerinle kulaklarını sımsıkı kapa!
ama gücün yettiğince, avazın çıktığınca
daha fazla! daha... daha...
haykırarak!!!
belli bir sayısı yok
dudaklarından çıkıp, taa beynine geri girene dek

Dördüncü satırı tekrar et!

...
..
.




ToprağınSesi




.