Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
mavikelebekfly
mavikelebekfly

KOZADA DÜŞLER

Yorum

KOZADA DÜŞLER

( 1 kişi )

3

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

844

Okunma

KOZADA DÜŞLER

KOZADA DÜŞLER

tesadüf değil,
bu bedende bu can
huyum suyum, kaşım gözüm
ben istedim gelmeyi
benim bu yaşam..!

ırmaklarla coşacağım
denizlere dalacağım
bazen bir kuş kanadında
özgürlüğe uçacağım
benim bu yaşam..!

dut yaprağında ipek
tırtılım yaprak işlerim
atide bir kelebek
ben kozada düşlerim
benim bu yaşam..!

pamuk ipliği
örümcek ağı
gemici düğümü
ahtapot sarmalı
sarmaşıksa da
karmaşıksa da
benim bu yaşam!





Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Kozada düşler Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kozada düşler şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KOZADA DÜŞLER şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mavikelebekfly
mavikelebekfly, @mavikelebekfly
14.10.2014 04:42:30
:)
mavikelebekfly
mavikelebekfly, @mavikelebekfly
22.8.2014 18:40:57
çok güzel, beni gülümseten, mutlu eden yorumlar. çok teşekkür ederim sayın Günay.vakit ayırıp tahil ettiğniz, anlamaya çalıştığınız için de. yazdklarımın bir şair tarafından nasıl algılandığını görmek hoşuma gidiyor.:)
Abdurrahman Günay
Abdurrahman Günay, @abdurrahmangunay
15.8.2014 16:28:53
Her insanın “bireyleşme” sürecinde kendinde farkına vardığı ve farkına varacağı bir “yaşam alanı” mevcuttur. Yasalar, yasaklar, ekonomik-kültürel açmazlar...vb. her şey bizim dahil olduğumuz, ama bütünüyle bizim kararımız olmayan etkilere açıktır. Hiç şüphesiz, insanın kendi “ben” ini fark edip gerçekleştirmesi; yani “şahsiyeti”ni kazanması, çoğu zaman bu nevi engellerle karşılaşılan bir süreci yaşatır varlığına. Toplum içindeki “yaşam alanı”nın; yerin, konumun (statü) sınıfsal bir anlamı ve hiyerarşisi vardır. “Duruş”umuz, bu “durum”un bir sonucudur veya sonucu olduğu sürece “durum”umuza uygun “duruş”a sahip oluruz. Toplum içindeki tüm (insan, nesne, kavram...vb.) ilişkilerimizin ortaya çıkan sebep ve sonuçları, hayat içindeki “durum”umuzla alakalıdır! Ama ayrıca, kişi (kişiler) üstünde “kaza ve kader” olarak, bir başka “irade” daha “yaşam alanı”na doğrudan müdahildir. Biz, çoğu zaman üzerimizdeki sonuçları değerlendirirken bu “mutlak irade”yi ya hiç hatırlamaz, ya da “yaşam alanı”mızdaki etkilerini yanlış değerlendiririz. İnançlı insanlar, dünyada varoluşlarını “mutlak irade”nin bir hükmü olarak anlar, bu yüce karara saygı duyarlar: “tesadüf değil / bu bedende bu can”. Şaire, devamında, bu hükümde payı olduğunu söylüyor ki, bu yenidir: “ben istedim gelmeyi / benim bu yaşam..!” Şiirin diğer bölüklerinde tekrarlanan “ana-motif” durumundaki “benim bu yaşam..!” dizesi olmasa, bu yüksek sesle meydan okumayı, “tanrısal” iradenin de üzerine çıkan bir “benlik patlaması” esrikliği sayabilirdik. Halbuki şairenin maksadı, sadece dünyaya ve hayatına müdahil çevreye, önüne çıkan engellere bir meydan okumadır: “ırmaklarla coşacağım / denizlere dalacağım / bazen bir kuş kanadında / özgürlüğe uçacağım / benim bu yaşam..!” Şiirin üçüncü bölüğünde; “dut yaprağı üzerinde yaşarken, ipekten bir sevinçli gelecek düşleyen kozası içinde tırtılın kelebek zarifliğine ve özgürlüğüne inkılabı” istiaresiyle tanımlar sahibi olduğu “yaşam alanı”nı! Hayatla bağlantısı ister “pamuk ipliği” zayıflığında olsun, isterse, köşesinde yalnızlığını bekleyen “örümcek ağı” gibi sükûtu damıtsın; her koşulda, olumlu veya olumsuz sonuçları ile yaşam, bütünüyle kendisine ait bir değerdir: “gemici düğümü /ahtapot sarmalı / sarmaşıksa da / karmaşıksa da / benim bu yaşam!”
Şairenin şiirini kurarken imge ve uyak derdine düşmemesi; ama buna rağmen “doğal” bir söyleyiş içinde bizi saf, (nahif) şiir duygusuyla buluşturması, şiirinin en sağlam tarafıdır. bu yolda kozasını örmeye ve düşlerini bizimle paylaşmaya devam ettikçe, ipek bir şal gibi “tiril tiril Türkçe şiir” örnekleri çıkacaktır, diye umuyorum.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL