21
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
862
Okunma

bağrımda derin sızı, yüreğimin akortu
gecemde cırcır böceği, kurbağa vıraklaması
serin yapraklarının ruhumda dalgalanması
dinlemeye doyamadığım sahipsiz karanlık
her zaman boynu bükük Anadolu’m
incitmez dikenlerin, çalıların, sivri taşların
kuşburnuların acıtmaz canımı
acıtsa da kıçı açık çocukların
seninle düzgündür adımlarım
soyum sopum vatanım
Hatça bilmem nerelerini yerim der
ah ayıp sayıbı başka yerde arayanlarım
çıplak ayakların nasırısın sen
doğaçlama türküm, ağıdım
seve okşaya büyüttüğüm bebem
acıyla yoğrulmuş ebem, güleç anneannem
yolların hep biz’e çıkar
kuru dallarımı saran sırık fasulyem
sulu armudum, elmam
salıncaklarında sallandığım ceviz ağacı
çoban kavalım,salkım söğüdüm
değdir gül dudaklarını tenimize
al Şirin’den Ferhat’tan
kına yak ellerimize aşktan
heykelim toprağım evim
bahçemde gül ağacı, leylak kokusu
yoncaların nazla salınması, otağım
damım, hayvanlarım, sütüm yoğurdum
çirk kokulu ahırım,saçkı samanım
annemin, benim saçlarının ağardığı yer
tahta merdivenlerim,
dertli, taşlı yollara bakan
küçük pencerelerim
mahalle fırınlarında pişsin varsın ekmekler
kendi tohumlarını eksin biçsin çiftçi dayı
yerde kalmasın emekler
ey tadı güzel suyum, ırmağım
yare uzanan kollarım, yolum
sevda yüreğini aç bize
kardaş ol toprağıma
bağrını s’aç
ah ana, Anadolu, ana dolu
ana yüreğini aç bize
sevginle doyur!..
12. 8. 2014 / Nazik Gülünay