4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1022
Okunma

Şehrin ışıkları yanarken
Ucube çirkin kötü sözler
Betimsiz cümleler
Fısıldıyordu caddeler
Arka sokakların karanlığında
Neler dönüyordu bilinmez !
İroni gölgeler kahkaha atarken
Sokak lambalarının altında
Birkaç dilenci volta atıyordu...
Herkes nasıl da telaş içinde
Yağmur sağanağı var sanki havada
Ürkek serçe bakışlar etrafı kolaçan ederken
Sesleri duyulmasın diye dudaklarını mühürlemiş
Ve hızlı adımlar arasında kaybolmuştular...
Rüzgar kaldırımların tozunu savururken
Söğüt ağacı yapraklarını döküyor
Acı hışırtılar bırakarak
Savruluyor sağa sola eğilerek
Kökü yerinden çıkıyor sanki
Yaz’ın sıcağında sonbahar dökümünü yaşatıyor
Zamanın hain kısır döngüsünde...
Az ötede menekşeler renklerine küsmüş
Pencerelerden ürkerek bakıyor insanlığa
Solmuş boyun bükmüş yetimliğine
Güller kokusunu dikeninde saklamış
Barışa susayan beyaz güvercinler
Uçamadan kanatlarını yitirmiş
Her canlı sevgiye umuda hasret kalmış...
insanlık ölüyor zamanın teninde
Barış ve sükunet için uzatılan
Zeytin dalı yok edilmiş
Günahkar kanlı ellerin arasında...
N@zlı HüzünYıldızı
5.0
100% (9)