42
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3420
Okunma

Poyraza verdim gözlerimi
Tüm mavilikler teğet geçti bu akşam
Götürdü anıların yaşadığı her yere
İstanbul kara teslim
Oysa ağaçları kökünden söken bir fırtına hakim İzmir’e
Ve Karşıyaka’ya
Benim başımda ise deli boranlar esiyor
Camın yanındaki masamdayım yine
Sana yazıyorum tüm şiirlerimi
Ucu yanık kağıtlara gönül kalemiyle
Üzerinde sapı kırık bir kadeh
Duvarda kurumuş güller arasında
Görüyor musun
Tüm gemileri batırdım
Yelkenleri yırtıldı hepsinin
Bir sen varsın demirleyen
Yüreğimin limanında
Bakışlarımda yıldızlar soldu
Dudaklarımda çalınan besteler
Hala Hüzzam makamında
Ağır ağır yükselen bir ses var şimdi
Gözlerinin içine başka hayal girmesin’li
Selamını ilettim eski dostlara
Yüzüme bakıp
Dediler hala mı karasevdalı
Bir şiir okudum
Orhan Veli olmasa da
İbrahim Sadri
’Ben sevdim mi adam gibi severim’
Sen yoksun ya
Şarap bana ben şaraba düşman
Dudaklarından içemedikçe
Ne tadı olur ki böyle
Söyle
Bizim şarkımızı koydular
Gramofona
’Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar’
Ve arkasından ben de söyledim ağlayarak
Yahya Kemal Beyatlı’dan
’Dönülmez akşamın ufkundayız’ diye
Duydun mu canözüm
Ellerimi rüzgarlara teslim ettim
Tut artık bırakma
Üşüyorum
Bir bakışlarımı asamadım yıldızlara
İçinde sen saklıydın
Ağla diyorsun da
Nasıl ağlayayım
Korkuyorum
Ya düşersen kirpiklerimden
Arınmak mı istiyorsun
Yüreğime dön öyleyse
Eylül GÖKDEMİR... 31.OCAK.2008