15
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
2510
Okunma

Hastane önünde incir ağacı,
Annem ağacı,
Doktor bulamadı bana ilacı,
Annem ilacı....
Kemancı Mehmet Öztürk amcamı dinlerken bu günün anısına...
Kör ede/bilir misin?
Şiirlerin sana bak/an gözlerini,
Gözlerime k/anıp iki de bir dalıyorsan...
Anıyorsan adında adımı...
Sustura/bilir misin?
Harf/ten harfe, heceden heceye,
Mısra mısra sevda çığırtkanı cümlelerin,
Yüreğine konuştukça konuşan avunmaz dilini..
Gizlenerek öpüyorsa yüreğinden,
Öpüyorsa acılarını çaktırmadan
Ruj izi değildir dudaklarına ki,
Kızmızı ile yazılan...
Kıra/ bilir misin?
Sevdanı kucaklayan ellerimi,
Yıldızlar topluyorsa senin adına,
Gecenin koynuna ay düşmüş şiirlerden,
Daha çok güneş, daha çok yağmur diye,
Çırpın/anı çoksa toprağında yeşeren,
Ve barış istiyorsak sen ve ben...
Yaşamak adına.
Dayana/bilir misin?
Gökyüzünde vurulan kuşların,
Denizden çıkarılan balıkların acılarına,
Acılarına daha yakınken, daha uzağa,
Sesinden çekip gide bilir misin?
Kendini bende bırakıpta,
Gidebilir misin?
Yandıkça bilir misin?
Hangi çıplak mavi deniz,
Hangi ırmak söndürür bu ateşi.
Estikçe daha çok yükseliyorsa duman.
Varsın, geçmiş olsun ateşle haberleşme vakti
Uzakta kalınca da dokunurmuş sevdiğine insan...
2014/11
5.0
100% (29)