7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2212
Okunma

Ansızın bir bomba düşer üstüne , en yakından en uzaklarına kadar akılsızlıkların
ve parçalanır tüm aymazlıklarıyla insanlığın insan olamamışlıkları ortalık yerlere ...
bunca varlığın içinde
ve bunca yokluğun
yitik dünyaların
hayatların
umutların
canların içinde
bir ürperti gibi dolaşır
bir beden bir yürek arar kendisine
insanlık
insanlık
yücelerden bir sevginin dokunuşu yüreğe
bir ses ki, çok uzak iklimlerden
bir çığlık ki , dayanılmaz acılardan
hep tortusunu bırakır kayıp zamanlara
insanlık ki ,
insan olamamışlığın bataklığında boğulan
insan ki ,
" ben " likten " biz " liğe uzak kalan
insan ki ,
içi , dışı , altı , üstü
dilinde , gözlerinde , sözlerinde
hep yalan
sevmek mi ,
yalnızca adı dillerde şimdilerde
en kolayından sevmeli
en çapsız tarafından hem de
evreni mi?
dünyayı mı?
insanlığı mı neyi sevmeli?
kim kalmış ki
kendinden başkasını sevebilecek
daha daha büyük aynalardan bakmalı
daha da çok sevmeli kendini
adı insan
insanlık ki ,
bir ağacı
bir çiçeği
bir böceği incitemezdi
sevebilseydi
insan ki ,
sıra kendisine gelinceye kadar
tüm çevrenin
doğanın
insanlığın katline seyirci insan
yine de mutlu gülücükleri
tüm duygulardan
tüm duyargalardan yoksun bir yaratık
sıra sıra
dizi dizi inci dişleri
mutlu ve gülümseyen yüzleriyle
aşkın şiirlerini yazan
kendine hayran bakışlarıyla
sanırsın ki sevmiş
sevmiş de aşık olmuş insan
içi boş teneke malesef birileri
yalnızca
kendi boşluğunun sesini haykırmakta
çocuklar çocuklar
aldatan ellerin dillerin masum kurbanları
yarınları
yaşamları
gelecek mutlulukları ellerinden alınan çocuklar
insanlığın bu güne ürettiği eserleri
onlar için gülümseyişler bırakılmadı ki yarınlara
yarınlarda ağlayacaklar
bir yarınları olacaksa eğer
bir çoğu göremeyecekler o yarınları asla
görebilenleri olsa da
bu günün insan nesli için
yarınlarda ,
lanet okuyacak tüm çocuklar ...
bu günlerden yarınlara hazırladığımız , yalnızca ölü bir dünyadır şimdilerde ...
Bu şiir , Filistinde ve Gazzede ve dünyanın pek çok coğrafyasında , yitirdiğimiz analar, evlatlar , ve çocuklara ithaf edilmiştir...
Mert YİĞİTCAN
01 . 08 . 2014
istanbul