21
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2936
Okunma

lale kömürlerine boyalı
yağmura paralel kent
gazzeyi terkediyor yağmurlar
ve kuşlar...
adil olan ne varsa bitiyor evrende
evler gidiyor
eller
göz ve kulaklar
enerji bedenleri haykırış zerrecikleri oluyor
nükleer tozlar var sadece
havada nefr/et kokusu
uçurumlara bakan gözler
yalvaran bir bakış görsem gazetelerde
çocuk gözleri doluyor
ucurtmalara
umutlarımızı kaybettik
gel al bizi okyanus
anasütü gibi helal et maviliklerini
ah bir de kanatlanıp ucabilseydi
çocuklar
dünyadan mahşeri seyreden
kırlangıçlar gibi
şairlerin türküsü gazze
yüzyılın en nefret ikilemi
ozanlar,ağıtlar şiirler yazacak
yüzyıllar sonra bile seni...
çeşmeler ırmaklar an da kalır
üç okyanus yıkasın Gazze’yi
yağmura paraleldi zamanlardan bir zaman
anaların feryadından gelen
ağıt yakılan acı kinin
hangi bayramın çocuklarısınız
hangi bayram güldürecek bizi
senin bayramın gelecek mi gazze
yer kabuğu yarılsada insanlık göçse içine
yine silinmez bu utanç
cehennemden bile kovulacak
bu kanlı parmak izleri
gözyaşları ki kanda kalır
üç okyanus yıkasın gazzeyi
gülün eğlenin sadece
bakın görmeyin
duyun hissetmeyin
facede beğeni
yardım toplantılarında dans
eski bir sokak lambasının içinde çırpınıyor
gazze
mutlu zamanlarına koşan
pervaneler gibi
bayramlık yürek mi kaldı
artık herşey yalan
siz bayım
bayramlık aldığınız
çocuğunuzun gözlerine iyi bakın
gazzede çocuklar ölüyor
siz sayın bayan
süslenmişsiniz bugün bayram
binbir işve binbir ikram
biliyor musunuz sizinle akran
gazzede analar ölüyor
hangi damarımızda çamurlaştırmıştık sevgiyi...
sağanak yağmurlar damla kalır
üç okyanus yıkasın gazzeyi
gazze uçurtma mezarlıkları gibi
şimdi orada gökyüzü görünmüyor
gökyüzünü gömdü insanlık
Gazze şimdi yerinden deşilmiş
çocuk gözbebekleri
Ayşegül aşkım karagöz
(rüzgar çanları)