Yaban iklimlerin sağanağındayım Yüreğim sırıl sıklam. Dağlardan türkülerimi koparıyor rüzgar Otlaklarım dönüyor sular üstünde Ve gelip yüreğimin girdabına gömülüyor Sele kapılmış kır çiçeklerim.
Alçak bir boşlukta sırtları. Kuşlarım havalanıyor gökyüzüne Eski kuşlarım, Eski azatlıklarım. Kanatlarında yavruları Çığlıkları üryan.
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sızıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç dolduruyor iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yaban iklimlerin sağanağındayım Yüreğim sırıl sıklam. Dağlardan türkülerimi koparıyor rüzgar Otlaklarım dönüyor sular üstünde Ve gelip yüreğimin girdabına gömülüyor Sele kapılmış kır çiçeklerim.
Alçak bir boşlukta sırtları. Kuşlarım havalanıyor gökyüzüne Eski kuşlarım, Eski azatlıklarım. Kanatlarında yavruları Çığlıkları üryan.
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sızıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç dolduruyor iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi. ---- 01.07.2014-Salı-11.45
Aydın YÜKSEL-Ankara
Aydın YÜKSEL (Aydın YÜKSEL) -----------------------------------------Güzel yüreğini dillendiren, güzel insanı kutları. Selamlar...
durağan olgunlaşmamış yeterince güneş görmemiş bir zaman dilimiydi kaleme aldığınız, her defasında sanki ben bunu daha önce yaşamıştım dercesine bir dejavu , yitik yoksun kayıp aslında apaçık fakat bir giz var işte ismini tam olarak koyamadığımız, yelkovanı akrepe soktururcasına tüm zamanları öldürmek silik bir öfke belki birazdan geçecek ve her şey unutulacak , şiirin her sözünde kıyametleri koparmak istercesine durguın bir suda fırtına koparmak istercesine babilin asma bahçelerinde artık kan var gözyaşı var bir zamanlar çölü yeşile boyanan yerde kırmızılık var akan kanlar var, kenan illerinde gözyaşı var çocuk çığlıkları var ağıt var, her saniye ölümü bekleyiş var , ve tüm dünya anlaşmış gibi bir sessizlik var şiiriniz bir çığlıktı ruhumuzu kanatan tebriklerimle
Hoş geldin kardeşim. Söylenecek fazla bir şey yok aslında, artık sözün bittiği yerdeyiz. ancak biz hala sözlerle, şiirlerle bağrımızı dövüyoruz. Duadan öte elimizden bir şey gelmiyor. Selam ve saygılar kardeşim.
Hoş geldin kardeşim. Söylenecek fazla bir şey yok aslında, artık sözün bittiği yerdeyiz. ancak biz hala sözlerle, şiirlerle bağrımızı dövüyoruz. Duadan öte elimizden bir şey gelmiyor. Selam ve saygılar kardeşim.
Şiirin adından başlanmalı yoruma! Ne diyor, neyin özlemini duyuyor şair? İnsanın öz gücünü, yaradılış gücünü simgeleyen “bilekler”in!.. “Bileği güçlü olmak, bileğine güvenmek” deyimlerini çağırıyor hemen, bu başlık! Osmanlı İmparatorluğu gücü, ihtişamı; onun dünyaya nizam veren, adaletine sığınılan çağlar! Şair işte, bu gücün elimizden gitmişliğine yanıyor! Gözüyle değil, kalbiyle ağlamak, “yüreğin sırılsıklam” olması değilse, ne? Umutsuz ve sevgisiz kalmışsanız, hüsranlar yaşamışsanız tarihinizde, türküleriniz hoyratça koparılan kır çiçeklerine benzer, bozlağa veya ağıda dönüşür, bir zamanlar sizin olan diyarlara yabancı olursunuz! Size, adaletinize ve yönetim gücünüze güvenmiş teba, büyük bir bozgunu ve panik havasını yaşar; sırtını dayadıkları bu gücün yerini “alçak bir boşluk” almıştır çünkü! Filistin’de, Irak’ta göğü kan rengine boyayan gün batımları değildir artık. Kalleş ölümler coğrafyasında, Osmanlı’nın terk ettiği zamandan beri, fecri, kanlı bir zulüm çağı yaşanmakta, insanlar kimsesiz ve çaresiz kuşlar gibi “çığlıkları üryan” ürküyü yaşamaktadır. Bu ahval ve şeraitte Osmanlı varisi kuşaklara dişlerini sıkmak kalmıştır. “Çelimsiz bilekleri”nde donup kalan “bakışlar” damardaki kanı “asi bir hınç” ile doldursa da, söz konusu mezalim karşısında şairin yaptığı sadece şudur: “Derin bir ahla aramak cihana baş (kafa tutmak, olmalı. Deyimler kalıp sözlerdir, değiştirilmez) tutan bileklerini!” Şiirin anlatmak istediğini anlamak, şiirin tematik yönüdür elbette. Şiirin bir de tekniği, dil ve üslûp özellikleri vardır! Anlatmak istediğini nasıl anlatmış bahsine geçirir okuyucuyu. Sözcük seçiminde, konuşulan Türkçenin imkânları öne çıkarılmış; ağır dolaşık ifade örgülerine ve imge zorlamalarına gidilmemiş. Yani şiirde doğallık var, uyak bulma adına yapay çabalardan kaçınılmış ve serbest şiir tarzı benimsenmiş. Her dize bir cümle olarak kendini tamamlıyor, iç ses ve dize tekrarına dayalı ahenk sağlayıcılar, şairin dili kullanma zevkine ve yeteneğine güvenle teslim edilmiş. Bu da, şairin sanat gösterme ereğini taşımadığını, şiire, söylemek istediğine önem veren bir yaklaşımı giydirdiğini gösteriyor. Zaman içinde, meselesi olan daha olgun şiirler çıkaracaktır şair kardeşim, ancak sabırsız olmamalı şiiri bitirmekte. Kazanılacak iç disiplin, tekniğini de olgunlaştıracak diye umuyor, tebrik ediyorum kendisini ve şiirini. Kalemin daim olsun Aydın kardeşim.
İçinizdeki sanat çıkrığında dizeleri öyle güzel eğirmişsiniz ki banada yalnızca yürekten teşekkür etmek düştü saygı değer kardeşim. Analiz ve tesbitlerinizin güzelliğinin yanında çok önem arzeden bir hususu daha belirtmeliyimki; bazı darbelere karşı yüreğimizin duvarlarından aynı sesin yankılanması, aynı acılara, aynı özlemlere meyletmemiz ve doğrularımızın bileşenlerinin bir olmasıdır. Buda şahsen kendi adıma çok sevindiricidir doğrusu. Bu kanıyı bende hasıl eden yalnızca bu yorumunuz değil yazdığınız şiirlerden edindiğim intibadır, kaldıki öyle olmasa hangi yürek küçücük bir şiiri yamaçlarına serer ve bu kadar özenle işler ki? Böyle derin mevzularda insanın yanıbaşında dostların gülümseyerek şöyle bir baş hareketi ile yalnız değilsin ileriye, devam, demesi sevirdirici kıymetli dostum Sen hep varolasın. Eyvallah. Yürek dolusu selamlar sunuyorum...
İçinizdeki sanat çıkrığında dizeleri öyle güzel eğirmişsiniz ki banada yalnızca yürekten teşekkür etmek düştü saygı değer kardeşim. Analiz ve tesbitlerinizin güzelliğinin yanında çok önem arzeden bir hususu daha belirtmeliyimki; bazı darbelere karşı yüreğimizin duvarlarından aynı sesin yankılanması, aynı acılara, aynı özlemlere meyletmemiz ve doğrularımızın bileşenlerinin bir olmasıdır. Buda şahsen kendi adıma çok sevindiricidir doğrusu. Bu kanıyı bende hasıl eden yalnızca bu yorumunuz değil yazdığınız şiirlerden edindiğim intibadır, kaldıki öyle olmasa hangi yürek küçücük bir şiiri yamaçlarına serer ve bu kadar özenle işler ki? Böyle derin mevzularda insanın yanıbaşında dostların gülümseyerek şöyle bir baş hareketi ile yalnız değilsin ileriye, devam, demesi sevirdirici kıymetli dostum Sen hep varolasın. Eyvallah. Yürek dolusu selamlar sunuyorum...
Varlığınız şiire değer demektir hanım efendi, bu güzel ve katkı veren yorumunuza teşekkür ediyorum. Yürek sesimize yandaş olmanız son derece sevindiricidir. En kalbi selamlarımla selamlıyorum sizi.
Varlığınız şiire değer demektir hanım efendi, bu güzel ve katkı veren yorumunuza teşekkür ediyorum. Yürek sesimize yandaş olmanız son derece sevindiricidir. En kalbi selamlarımla selamlıyorum sizi.
Duvarın dili var mı? ..Konuşur mu ? konuşmaz mı?... Var efendim var, bu duvarların öyle feryat figan eden dili var ki, hani sağır sultan olsa bile duyardı ama, maalesef zamane insanlarının kulakları ve vicdanları sağır olunca ne feryat duyuluyor ne de o dil anlaşılıyor...
Yaban iklimlerin sağanağındayım Yüreğim sırıl sıklam. Dağlardan türkülerimi koparıyor rüzgar Otlaklarım dönüyor sular üstünde Ve gelip yüreğimin girdabına gömülüyor Sele kapılmış kır çiçeklerim.
Alçak bir boşlukta sırtları. Kuşlarım havalanıyor gökyüzüne Eski kuşlarım, Eski azatlıklarım. Kanatlarında yavruları Çığlıkları üryan.
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sızıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç doldurdukça iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi.
Aydın YÜKSEL-Ankara 01.07.2014-Salı-11.45
Anlam dolu ve ustacaydı anlatım Güçlü kalemi alkışlıyorum beğeni ile okudum Yüreğin susmasın dost ______________________________________Selam
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sızıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç doldurdukça iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi.
Bu hayat acı,tatlı olaylarla devam ediyor tebrik ederim selamlar................
Yaban iklimlerin sağanağındayım Yüreğim sırıl sıklam. Dağlardan türkülerimi koparıyor rüzgar Otlaklarım dönüyor sular üstünde Ve gelip yüreğimin girdabına gömülüyor Sele kapılmış kır çiçeklerim.
Alçak bir boşlukta sırtları. Kuşlarım havalanıyor gökyüzüne Eski kuşlarım, Eski azatlıklarım. Kanatlarında yavruları Çığlıkları üryan.
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sızıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç doldurdukça iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi.
Şiirdi gerçektiler yürektendi Yorum yapmakta zorlandığım bir şiir kalemimin aciz kaldığı bir tema. Size çok teşekkür ederim değerli kalem hoşça kalın ve hep yazın
Gök kuşağından renkler sıyrılıyor Kenan illerinde Her fecrine kan sıçrıyor Babil’in Çelimsiz bileklerime dolanıyor bakışlarım Dişlerimi sıkıyorum gün boyu, Asi bir hınç doldurdukça iliklerimi Derin bir ahla arıyorum Cihana baş tutan bileklerimi.
GÜNAYDIN GÖNÜL DOSTU İNSAN ; FON RESMİ NE ÇOK ŞEY ANLATIYOR ANLAMAK İSTEYEN BEYİN VE YÜREKLERE, GÖRMEK İSTEYEN GÖZLERE..HER ZAMANKİ GİBİ YİNE ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI BİR YÜREK SESİYDİ ... YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ.. SELAM VE SAYGIMLA..
KNİSK tarafından 7/8/2014 9:48:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
değerbilir dost merhabalar ;, azımızı çok sayıp değer vermişiniz yine..şereflendirmişinizi..şerefiniz var olsun teşekkür ediyorum bu ince davranış için..
değerbilir dost merhabalar ;, azımızı çok sayıp değer vermişiniz yine..şereflendirmişinizi..şerefiniz var olsun teşekkür ediyorum bu ince davranış için..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.