10
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1449
Okunma
beyazdı. saçların kadar
ağaçların dalları.
karşıdaki dağ,
vadideki dere,
ellerin
ve
hüzünlerin…
yok,
hüzünlerin değildi
beyaz.
onlar kızıl.
bir elvedaya bakardı
el sallamaların.
her yol ikiye ayrılırdı
ilki dudaklarının kıvrımında hayat bulanlar,
gözlerinin buğusunda yok olanlar öteki.
ben hep ilkini tercih ederdim.
bilmezdin.
bilsen de ne değişirdi ki
ha, belki öperdi dudakların alnımdan
her terimi silmeme sebep yorgunluklarımda.
ama değişmezdi yine de
gözlerinin içine bakacak cesaretimin olmaması.
kuru gül yaprakları verirken
bilinmez kuytularında sana
titrerdi bedenim.
titrerdi hüzünlerim dikenlerinden.
hani en son verdiğim gül dikenlerinden.
gül dikenleri diyorum.
gül dikenleri.
gül.
ne olursun
gül.
Serkan Canbolat