Okuduğunuz
şiir
29.10.2008 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
sancı
önsöz
gece sağır gündüz ise görmezden gelebiliyor korkuları ve zaman ağır aksak ilerleyebiliyor tökezleyebiliyor kimi kimi ise sövebiliyor gelmişine geçmişine gözünü kırpmadan ki göz görmezden gelen gündüz kadar sığ ve umarsız ve cansız ve kalansız bir toplama işlemi korkular
ah içimizdeki korkular ve kah dışımızdaki sorgular hepsi ama hepsi bizi biz yapan insancıl yumrular.
sonsöz
insan arındığında tüm korkularından / tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli korkularını ayakta tutabilmeyi
Serkan Canbolat
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ve şiir çok farklı şeyler anlatır insana.. bunu sadece ''aşk'' vb. duygu içinde değerlendirenler.. böylesi mantıklı ve düşünülerek yazılmış şiirleri yorumsuz bırakırlar...
üzüldüm serkan adına... anlayamayanlar için özellikle.
günün şiiri olacak kapasite de miydi ? kainatta yazılan her şiir tartışılır.. bu da..
şiir güzeldi eyvallah'da "insan arındığında tüm korkularından / tanrılaşır" a takıldı ayaklarım, yazabilmek bize yaratma gücünü vermez şairim, korkularından arınan insanı tanrılaştıramayız, sadece gevşek bir ruh haline sokarız...
hala anlayamadık! yazık... edeb sırtına sığındırdık edepsizliğimizi ! yazık... mecazi anlamı bile sakata kaçardı anlamadık ! yazık...
şiirin teknik yönüne söylenen söylenmiş ben biraz felsefesine eleştiride bulunmak istiyorum...
"insan arındığında tüm korkularından / tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli insan içindeki korkularını ayakta tutabilmeyi"
insan tüm korkularından arındığında tanrılaşmaz sadece korkusuz olur ve korkusuzluk tanrılaşmak(mecazi anlamda) için gerekli diğer olumsuz duyguları yok etmez kıskançlığı mesela haseti mesela yok etmediği gibi korkusuzluk büyüttüğü ego itibariyle bu ve benzeri duyguları daha da büyütür...
yani tanrısallaşmak için tüm olumsuz duygulardan arınmak gerektir...
şair son dizesinde bunu söylemiş zaten ama ağzımızda keremsi tat bırakması galiba bu "tanrısallaşmak" sözcüğünün tezat duruşunda olsa gerek...
zebercer yazacaklarımı yanlış anlama..sırf senin için değil çünkü bu söylemim. burada şiir yazmaya çalışan arkadaşların şiirlerinde beğenmediğiniz yönleri söyleyebilirsiniz tabi ki bu gayet normal..ama eleştiri dersen eğer orada duracaksınız..eleştirmenin işidir eleştiri, buna kimse bişey diyemez..peki şiir yazmaya çalışan birinin bir başka şiir yazmaya çalışan birini eleştirmesine ne demeli? bu kadar saçma birşey varmı yeryüzünde? beğenmiyorsan bir şiiri onu eleştirmek buradakilere düşmez..oturur daha iyisini yazarsın..hatta o derece iyi yazarsınki senin yazdığın şiiri türk şiirinden çıkardıkları zaman türk şiiri bir şey kaybetsin..hatta öylesine daha iyi yazarsın ki zamana karşı durma becerisini göstersin..
zebercer yazacaklarımı yanlış anlama..sırf senin için değil çünkü bu söylemim. burada şiir yazmaya çalışan arkadaşların şiirlerinde beğenmediğiniz yönleri söyleyebilirsiniz tabi ki bu gayet normal..ama eleştiri dersen eğer orada duracaksınız..eleştirmenin işidir eleştiri, buna kimse bişey diyemez..peki şiir yazmaya çalışan birinin bir başka şiir yazmaya çalışan birini eleştirmesine ne demeli? bu kadar saçma birşey varmı yeryüzünde? beğenmiyorsan bir şiiri onu eleştirmek buradakilere düşmez..oturur daha iyisini yazarsın..hatta o derece iyi yazarsınki senin yazdığın şiiri türk şiirinden çıkardıkları zaman türk şiiri bir şey kaybetsin..hatta öylesine daha iyi yazarsın ki zamana karşı durma becerisini göstersin..
bu sebeple korkularınızı ayakta tutabilmenin tek bir yoludur tanrılaştırmak tanrılaştırdığınız hiçbir şeyi bu yüzden öldüremezsiniz, aksine büyüdükçe büyütürsünüz içinizde kurtulamazsınız gırtlağınıza kadar tek hakimidir o artık.
bu yüzden tanrılaştırıp ya da tanrılaştırmamak sizin elinizde diyor şair, sonsöz olarak.
Hızla okunduğunda kulağa hoş geliyor. Şiire anlam yüklemeye kalkıştığınızda ise şiiri ikiye bölmek zorunda kalıyorsunuz. İki kısa şiir..
İnsanın kendisini aşma süreci ya da mesajı mı vardı şiirde tam anlayamadım ama, insancıl yumrularla yetinmeyip, "bende beni aşan bir şey var, tanrıcılık oynayabilirim.." gibi bir hisse kapılıp son sözümüzü böyle söyleyeceksek mesaj içerikli oluşumuzun bir anlamı kalmıyor. Hani edebiyatçının ve şairin birinci görevi de toplumuna ya da genel anlamda insana mesaj vermektir ya ondan ..Neyse..
Eğretilemelerin şiiri güzelleştirdiğine inanırım ben. Yukarıdaki şiirde de güzel eğretilemeler var. Hatta iyi başlayan ve iyi de biten bir şiir. Şiirsellik açısından elbette. İkinci yeni şiirinin genel yapısında var bu aksaklık. Günümüzde de bu temelin üzerine şiir inşa etmeye devam ediyoruz..
Yine de şiirdeki ses, söz ve müzikalite (yer yer) güzeldi.. Şairin iyi yolda olduğunu söyleyebiliriz..
"Şiir kata kata değil, ata ata yazılır."/ Abdülkadir Budak.
"Şiir matematik gibi kolaydan başlanılıp öğrenilmez. Kolaylık, bir beğeni olarak yerleşiverir insanın kişiliğine, sonra da kolay kolay değiştirilemez." / Turgut Uyar.
Şimdi gelelim şiire Bir önsöz ve bir sonsöz ile ikiye ayrılmış şiir. Tema hoş. Ve kanımca şairin bugüne değinki yazınsal grafiğinde en üst sıralarda yer alacak şiiri. Yine de sorunlar var.
"ki göz görmezden gelen gündüz kadar sığ ve umarsız ve cansız ve kalansız bir toplama işlemi korkular"
Son mısrayı üsttekilerden ayırmazsak, hâlâ mısranın öznesi olan gözden söz ettiğimizi düşünürüm ben ve "korkular" kelimesiyle biten mısralar bütününde bir anlam havadalığı sezerim. Hayır, göz için sığ, umarsz ve cansız dedik bitti, ve artık korkulardan söz ediyoruz, onlar için de kalansız bir toplama işlemi dedik diyorsanız son mısra diğer üçünden ayrılmalı. Okurken zorluyor. Okurken de değil; anlarken...
"ah içimizdeki korkular ve kah dışımızdaki sorgular hepsi ama hepsi bizi biz yapan insancıl yumrular."
Şiirin en güzel yeri. (Bana göre) illaki noktamala kullanılacaksa yumrular sözcüğünden sonra üç nokta çok şık dururdu.
Sonsözde ise ciddi bir şiirsel sorun var. Daha doğrusu şiir başlamış şiirden ayrı düşmüş bir yazınsal hatalar bütünü.
"insan arındığında tüm korkularından / tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli insan içindeki korkularını ayakta tutabilmeyi"
insan arındığında tüm korkularından dedikten sonra ikinci mısrada özneye yeniden ihtiyaç var mı? Hayır, yok. Hemen atmalı. Şiir fazlalığı asla kaldırmaz. Ne oldu bu durumda?
insan arındığında tüm korkularından/ tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli içindeki korkularını ayakta tutabilmeyi.
Düzeldi ya da şiirselleşti mi? hâlâ hayır. Korku zaten içtedir, içindeki kelimesine ne gerek var? Bir de öyle bakalım ; onu da atarak, ne olacak?
insan arındığında tüm korkularından/ tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli korkularını ayakta tutabilmeyi.
Şimdi noldu? Ehven-i şer oldu.
Neden? Çünkü ne yaparsak yapalım bu kısım düzyazı. Bir minik dokunuşla sihir gibi hatta; burayı şiir yapabilmek mümkün müdür? Evet. Peki nasıl? Çok fırın ekmek yiyip, biraz da mühendisçe düşünmekten uzaklaşıp şair sofralarında demlenmeli... Biraz taştan taşa vurmalı kafayı. Sonra.
Ve yine de ve yine de... Yükselen grafiğinden ötürü, vazgeçmeyip kendi dilini oluşturma gayretinden ötürü kendi deyimiyle "eliyüzüdüzgün" şiirler için çabasından ötürü kutluyorum. Buraya gelmiş olmak ciddi şevk ve sorumluluk yüklemeli ve devam etmeli... Daha da iyisi için.
Amacımız şiirde daha iyileri var etmekse bir sav ileri sürdüğümüz zaman 'nedenlerini' veya 'gerekçelerini' karşımızdaki kişi ile paylaşmalıyız ki ortak payda yakalayabilelim. Aksi takdirde 'körler sağırlar birbirlerini ağırlar.' sözüne döner durumumuz. Şu an için şiir üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayacağım. Şiir sayfadan düşer düşmez, eleştirilerinizden ortak paydada buluştuklarımızı şiire tatbik edeceğim. Bilginiz olsun...
Sevgili Kyrie; özenli, detaylı, içten ve söylemlerinizin hep 'nedenlerini' açıklamış olduğunuz eleştiriniz için teşekkür ederim.
Sevgili mate, Sevgili Zeynep Tavukçu ve Sevgili belginerturk'e de görmüş oldukları eksikleri dile getirdikleri için ayrıca teşekkür ederim...
Amacımız şiirde daha iyileri var etmekse bir sav ileri sürdüğümüz zaman 'nedenlerini' veya 'gerekçelerini' karşımızdaki kişi ile paylaşmalıyız ki ortak payda yakalayabilelim. Aksi takdirde 'körler sağırlar birbirlerini ağırlar.' sözüne döner durumumuz. Şu an için şiir üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayacağım. Şiir sayfadan düşer düşmez, eleştirilerinizden ortak paydada buluştuklarımızı şiire tatbik edeceğim. Bilginiz olsun...
Sevgili Kyrie; özenli, detaylı, içten ve söylemlerinizin hep 'nedenlerini' açıklamış olduğunuz eleştiriniz için teşekkür ederim.
Sevgili mate, Sevgili Zeynep Tavukçu ve Sevgili belginerturk'e de görmüş oldukları eksikleri dile getirdikleri için ayrıca teşekkür ederim...
MİNİCİK AMA ÖYLE UZUN BİR SÜREÇ Kİ ANLATILAN.. KISKANDIM YAHU! KENDİNİ YETERLİ GÖREN AZARMIŞ DERLERDİ ATALARIMIZ. ŞİİR DE AYNI LAKIRTIYI DİLLENDİRMİŞ. ANCAK, "TANRILAŞMAK" İLE "AZMAK" ÖRTÜŞMÜŞ MÜ, BU TARTIŞILIR. GERÇİ AZGINLARIN VE TANRILARIN ALLAH BELASINI VERSİN DİYELİM.. KANUN BESTESİYLE TEBRİKLER..
KANUN tarafından 10/30/2008 11:08:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
insanın fıtratında var zaten korku insanı insancıl yapan korkularımız,.... yokasa tanrı olsaydı insan düşünmesi bile korkunç bir felaket insan bir hiçken yapmadığı yok,,,,yoksa,yoksa,düşünmek bile istemiyorum
merhaba; günün şiiri olmayı hak etmiyor bence. Evet şiirin imgeleri güzel ama imgeye boğuluğu kadar da okurken insanı boğan bir okunuşu var.... şimdi bana kızacaksınız ama kesinlikle kızmayın ... araştırın ve doğrulayın.... sevgili şairimi kutlarım yinede
HASAN UĞUR TAŞÇI tarafından 10/30/2008 10:23:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
konu oldukça iyi...ve iyi sorgulanmış...değişik içerikte bir şiir okumak iyi geldi...
serkan canbolat şiirden iyi anlar en azından yaptığı yorumlardan takip ettiğim kadarıyla bu bilgi birikimini gözleyebiliyorum...
önsöz'e sonuna kadar katılıyorum...ancak sonsöz sevgili zeynep'inde değindiği gibi zayıf kalmış gibi...ben serkan canbolat'ın finali çok daha vurucu bitirebilecek yetenekte olduğuna sonuna kadar inanıyorum...
...belki sizin kadar burada şiir üzerine uzun uzun söylemler yapamayacağım...bakın yapmayacağım demedim, yapamayacağım...çünkü siz,ben okuduğumda bende ne bıraktığı ile ilgileneceksiniz...
şiir okudum, şiir de bei okudu...tebrik ederim...seçkiniz içinde kutlarım...
insan arındığında tüm korkularından / tanrılaşır işte bu sebeple bilmeli insan içindeki korkularını ayakta tutabilmeyi ..........................................................der ki bir rivayet , insanlar hep birden bu bilince erdikleri gün tanrılar ssessizce ortalıktan kaybolacak... Ama ANTİK ÇAĞIN paganları gibi aramızda dolaşan o kadar yarı insan yarı tanrı var ki;PETROL TANRISI, ELMAS MADENLERİ TANRISI,UZAY TANRISI, DOLAR TANRISI, SAVAŞ TANRISI, ÖLÜM TANRISI, MEDYA TANRISI,BANKALAR TANRISI, TİCARET TANRISI, İHRACAAT TANRISI ESKİ TANRILARIN GÜNÜMÜZDEKİ VERZİYONLARI GİBİ DEĞİL Mİ; TARİH NE KADAR KESİP BUDASANIZ DA, ESKİ KÖKLERİNDEN YENİDEN DALLANIP BUDAKLANAN BİR EBEDİYET AĞACIDIR.Bu son veciz söylemim de aha işte burada doğdu;sanırım son deneme yazımda , korku ve endişelerimzin kaynağı nedir diye sormuştum, şiiriniz bu bağlamda, bu sözün doğumunda '' ebelik '' yaptı. KUTLARIM GÜNÜN ŞAİRİNİ ŞİİRİNİ VE ŞİARINI....
Şaban Aktaş tarafından 10/30/2008 1:47:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
Zihinsel belleğimiz o kadar baskın ki onun dışında varolabilme çabalarımız boşa çıkıyor her defasında Öte yandan gururumuzdan doğan beyinsiz ego herşeyi bildiğimiz sanrısını fizik kurallarını yok sayarak güçlendirme gayretiyle o kırılgan doğamızın çevresine durmadan dikenli teller ekliyor..
bağışıklık ölüyor duyularda azalma doğuyor...herkes bir başkasının kaderinde etkili oluyor durmadan.
''Bir takım düşünceleri, alışılmış kalıplar içinde düzgün düzgün, uslu uslu söylemeye ve dinlemeye alışmış kişiler, daha 15-20 yıl önce “Şiirin güzelliğini tayin eden şey, manası değildir” diyen Orhan Veli’ye nasıl saldırmışlardı” demişti H.Doğan. Şiirin özgüveni tartışılmamalıdır bu sayfada.Ve işte bu sebeple yine değerli Usta'nın sözlerine yer vermek isterim sözlerimde.''Şiir alışkanlıklara karşı bir yaylım ateştir.''C.Süreya. Tebrik ve saygılarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.