-Harput kalesinden bir çığlık yükselir, alıcı kuşlar eşlik eder senfoniye-

Ilgıt ılgıt esen bahar yeliydi,
Ruhumda çağlayan aşkın seliydi,
Utangaçtı, ağzı vardı, dili yoktu,
Serçe gibi hassas, naifti yüreği,
Bal dilleri pek çoktu.

"Sensin" derdim, benim tatlı derdim,
Başını öne eğer, gülerdi,
‘’Kaldır!‘’ derdim, kaldır!
‘’Harput kalesi gibi dim dik durmalı başın!
Gül cemalini esirgemeyesin,
Beni senden mahrum etmeyesin.’’

Öyle tatlı bakardı ki,
Bir çocuk kadar şendi,
Elma şekeri bile yanında acı kalırdı,
Öyle güzeldi ki,
Nazarım değecek diye,
Bakmaktan korkardım,
Ama onu her vakit görmek de isterdim,
Bir gün göremezsem,
Yokluğu içime kurşun gibi dokunurdu,
Ben ona doğuştan sevdalı,
Ben ona ölümüne tutsak,
Ben ona kapkara sevdalıydım.

Sonra bir gün, yüreğime ateşleri düşürdü de,
Sessiz sedasız gidiverdi,
Cam kırıklarını ellerime veriverdi,
İşte ben o dakika Mecnun,
O dakika deli oldum,
İçtim, adım ayyaşa çıktı,
İçmedim, sarhoşa,
İşte ben o dakikadan sonra,
Bir garip adam oldum.

Her yerde onu aradım,
Tanıyanlara, tanımayanlara hep onu sordum,
Ama nafile.
Gitmeden önce bir pusula bırakmış,
"Sana bir gün mutlaka döneceğim." diye.
Gidiş o gidiş,
Aradan kaç bahar geldi geçti,
Beşikteki bebekler okullarını bitirdi,
Kaç mevsim döndü de,
Bir kendi dönmedi.

Kaç zaman geçti,
Kaç boran taşıdı yüreğim,
Kaç acı yaşadı,
Kaç kurşun saplandı,
Ondan bana yadigâr ince bir sızı,
Çok bekletti, çok geç kaldı,
Kitapsızın kızı!

Beklemek ki, asırlara bedel,
Öldürmeden süründüren bir illet,
Beklemek ki, damarlarımda gezinen kör bir jilet,
Devası olmayan ince bir hastalık,
Beklemek ki, sabır taşının kırılması demek,
Ha bu gün ha yarın öldürecek.

O bir gün gelecek!
O bir gün doğmaz bir güneş,
O bir gün kocaman bir düş,
O bir gün hiç gelmeyecek!

O, bir gün gelirse,
Beni yarım bırakıp gidecek,
O, bir gün gelmesin,
Gelecekse temelli gelsin,
Canım ona emanet.

Ey ahali,
Arzu halimdir,
Haber verin sevdiğime,
Gelecekse şimdi gelsin,
Bugün olmazsa yarın,
Ya ölüme, ya dirime,
Beni görmeden gitmesin.

Geldiğinde söyleyin,
Hakkım ona helâl olsun,
Dokunsun mezar taşıma,
Bir fatiha okusun,
Söyleyin ona,
Üzülüp ağlamasın,
Ağıtlar yakmasın,
Yüreğini dağlamasın.

Deyin ki ona : ‘’Seni çok sevmiş bu deli adam,
Şimdi huzurlu ve derin bir uykuda,
Yine seni bekliyor ölümüne bir tutkuyla.’’

Deyin ki, "Kefen parası cebindeydi,
Dünyada da yük olmazdı kimseye"
Deyin ki, "Kolundaki saati sana hatıra bıraktı,
Bakıp bakıp, geçmiş güzel günleri ansın diye."

Haydi sil göz yaşlarını,
Yoksa huzur bulmaz ruhum,
Sana duyuramam sesimi,
Yetmez nefesim...

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
06/07/2014-Isparta-Saat : 00.20