"Ayaküstü sohbet ediyorduk;
’Şu anda nerede olmak isterdin?" dedi;
Umurunda" dedim, sustuk.."

(M.Ercan)




...

beni sevdiğini söylemedi/n
ama yemin ederim.bu binlerce ağrı kesiciyi yutmak gibi birşeydi
gözlerine baktım
bir kent suya gömülüyordu
bir çocuğun elleri havada
kaçtım sonra
korktum
aşktan değil
verdiğim acılardan




tuhaf bir tanışma hikayemiz vardı
- ne de tanıdık-
piyanonun başındaydın
ben misaflrlerin arasında
sonra gözgöze geldik
"var mı etkilendiğiniz parça çalayım mı " dedin
gülümsedim
-o halde çalın gözlerinizi-

daldım...
durgun nehir giblydi
kimse yoktu ve müsaitti



keşke oyuncak bebekler kadar ruhsuz olabilseydik
donuk bakışlı
pembe sedef yüzlü
ve elma şekerinden gülüş ağzımızda
ama ben seni yine sevseydim
güzel bir ölü kadar ifadesiz
kırılıp bükülmeseydik
yani ağlamasaydık yere atılınca
aynı anda terk edilseydik
herhangi bir konteynere
sıkılınca bizden küçük bir kızın elleri






güzel tanışmaların kötü miras/yedi’lerinden biri miydi ayrılık?
ve ben hala gözlerini
aynı şarkıyla dikiş kutumda saklıyorum
şarkıyı dudağıma
o simsiyah düğme gözlerini
ilik ilik açtığın yaralarıma dikiyorum

-her sökülüşümde yokluğuna-



de_soulmate