7
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1346
Okunma
Ey gözlerinde hayat bulduğum!
Verdiğin hayat miktarı gülümsüyorum ...
Ey yüreğindeki umutlara tutunduğum!
Adın miktarı büyüttüm seni...
Ey! hayat rengine bürünmüş gözlerimin sahibi,
Ütülenmeyi bekliyor satırlarım.
Küçük bir kız çocuğun;
bilirim ki, örgülü saçlarına kurulmuştur dört mevsim
mavi kattım aralarına...
Ey geceye kurban edilmiş gözlerin!
Umut yaktım
ve bir türlü bitiremediğim seni,
gömleğimden akan kan rengine
tuz bastım.
Kirpiklerinde kısır topraklar
Hadi! imkansızlığın kanamasın dudaklarında.
Kanatlan, siyah beyaz fotoğraflardan
susuz toprağım...
Gel...
Hüzne örülü sevdam,
gel...
Biz ki acıya bağdaş kurmuş iki zamandık,
susuşlara meyilli...
Sevdaya itham edilmiş romanların katili,
dağların arsızlığı vurmuş sevda rengiydik.
Gülüşlerimizle kurulayacağımız o kadar ıslak kirpik var ki
sakın duraksama!
Toprak ayakkabın olmuş
koş hadi...
Özür dilerim, yaraları tuz kokan sevgili.
Güya seni yazacaktım satırlara
Anlatamadım.
Hiç bir sözcüğe emanet edemedim
Seni ben, yaşarken yazabilirim dudaklarıma.
Nefesimde saklı sevgili
gel.....
Tuz kokan sevgili,
Tuz gibi sevdim seni,
tane tane,
ayıklayamazsın sevgimi...
5.0
100% (11)