5
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1332
Okunma

ne biçim şeysin sen hayat
manzaramda karanlık gölgeler
ve bir kadının çıldırmış kahkahası
"kendinin mi o ayrı"
Tanrı çetelesini tutuyor
görmeyip ulaşmadığımız bir yerde
mevsiminde açtırmadığımız güllerin
takvim yapraklarından düşüyor zaman
yine bir yerlerde krallar
öldürmeye göz yumuyor
herkes ellerinin sahibiyim sanıyor
bir güvercin ölmeye yatıyor
çığlığını duymuyor karanlıklar
ayın üstünde yedi kat perde
gün doğumu sisler ardında
kaçıncı doğum gününü kutluyor
kuytular yine alabildiğine soğuk
sesin rengi ölçülemiyor
sona kalıyor bütün umutlar
öyle koyu ki sisler
aralanamıyor bir türlü!
güvercin ölümü bilmiyor
umuyor havalanacağını ölü kanatların
bok sarmış her tarafı
geceyi geceye bırakmaksa zor
iletilemeyen seslerin sesi olmak
yakışırken manzaraya
kapılar çarpılıyor durmadan
olan masum sevgilere oluyor
önünde sonunda ağlayacak sevgiye
uzaklara atmakla kurtulunmuyor
hayatı tutsak alanlardan
yeni ipuçları bıraksa da karanlık
hiç bir masum çocuğun bakışı unutulmuyor
namlunun ucunda soluyor yüzler
gel de sana silâh doğrultan katilini sev
hoşgörüyle bak ölü suratlara
ayıplarını sayma çağın
bu manzaraya tâbi ol katıl
güvercin öldü
kimsenin umrunda değil
yerinde olmayan kahkahalar duyuluyor
yerinde olmayan sözler
kimin yüreğini taşıyorsun hayat
25. 6. 2014 / glenay